Gençlerin kişilik gelişimlerinde, şiddet eğilimi ve ilgili davranışlar kadar boyun eğici davranışlar da önemli yer tutmaktadır. Şiddet davranışı gösterenlerin daha otoriter ve kontrolcü oldukları, boyun eğici davranışlar sergilenmektedir. Bu sebepler nedeniyle ülkemizin ve biz bireyler olarak gençlerimizin sosyo kültürel ve refah paylarını artırıcı araştırmalar yapılarak onların neden bu şiddet eğilimine gidildiğinin bilinçlendirilmesi için çalışmalar yapılmasını, eğitici bilgilendirilmelerle biraz daha bilinç sahibi yapmayı amaçlamaktayım;

Ülkemizin toplam çocuk nüfusu 2007 TÜİK verilerine göre 22.972.000 çocuk nüfusunu değerlendirirsek bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu da göre bilmekteyiz,

Çocuklarımızın ve gençlerimizin kendileri ile nasıl empati kurabileceklerini ve öfkenin tanımını öğrenerek, öfkenin kendi üzerine kontrolünü nasıl yapılabileceğini, anne ve baba olarak aynı yöntemler ile çocuğumuza destek olabileceğimiz inancımdayım, Bizler anne ve baba olarak çocuklarımızla yeteri kadar ilgilenebiliyor muyuz? Onların sorunlarına ve akranlarına karşı davranışlarını gözlemliye biliyor muyuz? , işte bu soruları kendimize soracağız ve kendi çocuklarımızın ilkadım öğretmenliğini ve hatta psikologluğunu kendimizin yapması gerektiğini vurgulamamız gerekmektedir. Buradaki amacım öfkenin tanımı ve kontrol altına alınması ve neler yapılabileceği ile kendimizin ve çocuğumuzun başarısızlıkları ve hırçınlıklarını basit yollarla gözlemlemek olacaktır. Bizler Ebeveyn olarak çocuklarımızın problemini çözme yönteminde öncelik ile öfkenin tanımının iyi bilmemiz gerekmektedir.

Öfkeyi tanımladığımızda; Birey haz alma dünyasını engelleyen herhangi bir durum, olay veya kişi ile karşılaştığında öfke duygusu oluşur. İstediğini alamama, haksız davranışlara maruz kaldığını düşünme, arkadaş kaybı, kaçırılmış fırsatlar, kavgalar, engellenme, anlaşılmama, saygısızlık, hayal kırıklığı vb. durumlar öfkeye neden olur. Her bireyin öfkelendiği durumlar farklıdır. Ayrıca bir birey aynı konuya bazen öfkelenirken bazen öfkelenmeyebilir.

Kişisel ve sosyal problemlerin(çocuk istismarı, aile içi şiddet, fiziksel veya sözel saldırganlık, toplumsal şiddet vb.) temelinde öfke vardır. Öfke hem dışsal, hem de içsel bazı olaylarla ortaya çıkar. Arkadaşınız, anneniz, kardeşiniz, sokaktaki bir adam, öğretmeniniz gibi bir insana veya; trafik sıkışıklığı, iptal edilen bir randevu gibi nedenlerden öfkelenebiliriz.

Peki neden öfkeleniyoruz bunu kendimize ve çocuklarımıza da sormamız gerekli daha sağlıklı yaklaşabilelim ki çözüm arayışlarımı kendi içimizde değerlendirip daha sağlıklı düşünebilelim ve yaklaşımlarımızı gözden geçirebiliriz. Nelerden öfkeleniriz sorusuna, Çıkmazda hissettiğimizde, anlaşılmadığımızı hissettiğimizde, engellendiğimiz de, tehdit algıladığımızda, benliğimize direkt saldırıldığında, öfkelendiğimizde yaptığımız tepkisel hareket ve davranışları izlememiz gerekmektedir.
Herhangi bir konuya ve davranışa öfkelendiğimizde neler yaparız sorusunu orduğumuzda ise, Unutma, gizleme, hedef değiştirme, kontrol etme, bastırma, pasif ağlama, direkt yüzleşme, aşırı tepki gösteririz.

Çocuğumuza veya arkadaşımıza öfkelendiğimizde kendimizi nasıl kontrol altına tutmalıyız ve öfkeyi doğru ifade etme becerisini kazanmaya “öfke kontrolü” denir.

Buradaki amacımız; saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmasıdır. Öfke doğru yollarla ifade edilmediğinde; baş ağrıları, mide rahatsızlıkları, solunum ve sindirim rahatsızlıkları, duygusal rahatsızlıklar, depresyon meydana gelebilir. Öfkemizi yöntemlerle nasıl kontrol altına alabiliriz dediğimizde, düşünme tarzınızı değiştirmek, farklı bakış açısı geliştirmek, daha mantıklı düşünceler geliştirmek, olayları önceden tahmin etme ve ona göre davranma, olumlu olayları örnek alıp, ders çıkarmak, her zaman öfkelenmenizin sebeplerini, öfke davranışlarınızı ve bunların sonuçlarını değerlendirebiliriz, karşınızdakinin gözüyle olaya bakıp, ne hissettiğini anlamaya çalışın, zamanlama olarak daha stresli olduğunuz saatleri bilin, işlerinizi ona göre ayarlayarak öfkelendiren ortam olay veya kişilerden uzak durmamız gerekir.

Öfkelendiğimiz de , Bana göre öfke nedir?, Beni daha çok ne öfkelendirir?, Kim öfkelendirir ? Öfkemi daha çok nasıl ifade ederim. Diyerek kendinizi ve çocuklarımızın öfkeli davranışlarını gözlemleye biliriz ve şiddet eğilimi olgusunu en kısa sürede başkalarına ve kendi bedenimize ruh halimize zarar vermeden kontrol altına alabilir, geleceğe daha bilinçli bir nesil haline getire biliriz ve sloganımız olarak ‘ öfkenin kendimize zarar vermesine asla izin vermeyin’ diyoruz.