Bir çok şeyi unutuyoruz. Bize karşı yapanları ya da yapılanları mesala. Vaatleri ve asla vaat olarak bile ağza alınmayanları. Ama unutkanlığın alasını şehitlerimizi unutarak ya da unutulmasına göz yumarak yapıyoruz. Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi. Yine bazı yerlerde üç dakikalık, bazı yerlerde ise hiç yayınlanmayacak. Anma törenlerinde yine olaylar olacak ve yine şehitlerimiz arada kaynayacak. Günden çok güne yakışmayacak olaylar konuşulacak. Şehitlerimiz bugünler için can vermişler. Oysa biz bugünler de onları geçmişte bırakıyoruz. Mertçe, cesurca vatan aşkı için can veren değil, sadece tarih olarak anımsatılmaya çalışılıyor. Ama yavaş yavaş bazı şeyler değişiyor. Bunu da göz arda etmemek lazım. Sosyal medya denilen mecra bu konuda önemli bir rol oynuyor. Ardından filmler, kitaplar… Diziler inandırıcılığını yitirmiş durumda, bana kalırsa… Arada iyiler de çıksa da, ne yapılıp, edilip, kaşla göz arasında yayından kaldırılıyor. Yani tarihimiz tarihe karıştırılmaya çalışılıyor.

Bugün şehitlerimizi anacağız. Bayraklar asacağız. Sokaklarda biber gazı, jop ve tazikli su tadanlarımız da olacaktır, muhakkak. Yani anlamlı günlerimize yapılan gibi bir güzel limon sıkılacak, üzerine. Yine de Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK’ü Çanakkale ve tüm şehitlerimizi saygı ve büyük bir gururla anacağız. Şehit aileleri belki gösterilecek, ama arşivden. Sonra yazılar yazılacak, sayfa sayfa… Siyasilerimiz çıkıp konuşacak. Ama konudan çok her zamanki gibi laf atmalar olacak. Fazla değil, ertesi günü yaptığımız şeylerden bir tanesini yapacağız. Unutacağız. Bu anlamlı günün hak etmediği anları. Her sene geleneksel olarak devem edecek. Bu kafalar değişmedikçe.

Umutluyuz, gelecek nesilden, gerçek Atatürkçülerden. Kitaplardan silinse de, televizyonlar da gösterilmese de, üstü kapatılmaya çalışılsa da, unutmayacağız, unutturmayacağız.

Başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere bütün şehitlerimizi saygı, gurur ve büyük bir özlemle anıyoruz. Şehit ailelerin ellerinden öpüyor, baş sağlığı diliyorum. 18 Mart Çanakkale Zaferini kutluyoruz.

SİZLER OLMASAYDINIZ, BİZLER OLMAZDIK…