Hayrettin Taylan



İstediğin zaman bensiz kal: ama his ötelerimle seni görür, hisseder, sever, yaşarım.
Bugün ışıkları yakmıyorum, gün’eşim senle aydınlanıyorum. Güneşten farklısın sen içimi de aydınlatıyorsun.

Pencerem açık ve ruhum soyunuk.
Düşlerim giyinik seninle.
Çıplaklığını gören duygularım var. Sen kapanık duygulardan kaç, sana örülen duvarların dibinde durma….Sevmek güçlü olmayı öğretir. Ben seninle Heman, Köroğlu, Zal Rüstem oluyorum.Sen de güçlü kal..

Sen düşlerimin ortağısın.Sen sevda anonim şirketimizin yar yardımcısısın.Sen aşk göğümüzün yıldızısın. Sen gönlümün dokunmatik hislerisin.Seni hissettikçe dokunmatik olarak sana olan özlemin açılıyor.
-Otomatik kördüğümlerimin aşk düğümüsün. Hiç açılmayacak kapıları açansın. İmkansızlığın imansızlığını mümin sızılara teslim edensin.
-Anaç duvarların erir elbet. Yüreğini de doğurmadı ya? Yüreğin senin, senin sevilerinle büyür, yücelir. Yüreğini emziren bensen, yüreğimi besleyen sensen biz olmuşsak bizden ötelerin boyacısı güzel kısmetler sunsun.

Biz seninle Rus ruleti oynamıyoruz. Biz, seninle aşkın kumarında değiliz. Aşk hamurundayız, aşkın umurundayız, aşkın humuslu toprağındayız. Güzel yarınlar yeşertiyoruz yeşil gözlerinle…

Elbet, engeller olacak, elbet engelli iğneler batacak sinemize. Büyülü ve büyük aşkın sancıları elbet olacak. Elbettin oldum ben.

Aşk, aşkı değiştirir… Aşkın değiştirdiği sevi derinliğinde seni gördüm. Görünmeyeni yaşamak için göründüm senden. Varlığına sobelendim gerçeğim.İçsel muammalarımdasın. Hissi ummanlarım umudun t’an küresine geldim. Yeşil gözlü, sevimli bir penguen gibi düş denizimin kıyısına geldin.
-Bir kerecik değil, bir ömürcük olur musun kutupları eriten sevdanla dünyamda.
-Yok annem kızar dedin.Olmazlarını dizdin önce.Dize dize erittim yaşadığın kalıplı, duvarlı,örüntülü buzul kutbunu.Sen özel, sen derin, sen hissi, sen aşka aşkı sunan penguendin.Bense ruhsal gezgin, içsel dünyanın biyoloğu, aşklar seyyahı, derin sevmenin mimarıydım.
-Beni derin seveceksen gel dedin.
-Eğlencelik değilim, ömürlüğüm. Ben de bir ömür derince sevmeye iyi niyet elçisiyim. Emrin olur güzelim.
Aşk cümlelerimin söküklerini dikiversen. Yaramın yamalarını onarsan, ben olsan, benle.Yeni doğmuş gibi sendeyim.Senli sızıların okyanusuyum.Uslarıma kadar geldin. Yüreğim zaten sendeydi. Artık, her şeyimle gönlüne şeyh olmuştum. Dergahıma gelip hissi zikirler ediyordun.Veli nimetin nimetinde, sevmek nimet, yaşamak nimet, severek yaşamak en büyük nimetti.Halis niyetimizin Halis’iyim, gerçek
Haklarımızın Hakkı’sı, sadıklığın Sadık’ı, Güven dağlarımızın Güven’i, aşk masalımızın Keloğlan’ı, Arzularımızın Kamber’i, güzel yarınlarımızın yar esintisiydim.
-Sense, leyli gecelerin Leyla’sı, şirin dünyamızın Şirin’i, Arzu demlerimizin Arzu’su, bize özel günlerin Gün’eşi, güzel kokulu yarınların Gül’ü…Aşk hazinemizin Nur’u, kadınsal ışıltının ışığı, aşk –alanı Ala’sı kendine özel, bana çok özel,aşk için aşka özerk özel bir yüklemdin sevi cümlemize.
-Dilim yüreğimde bileylenir.Sözlerim bu yüzden derin, keskin, senli, kokar.
Dilinle söylediğini kalbinle yoğurdun. Özel bir yoğurt gibi yarına yağ, yarına aşk içimlik ayran gibisin. Gerçi, ayrana gerek yok, hayranlığını doluca içerken.
‎Yüreğine sizmiş, içinde seslice konuşan içimdeki çocuğun bakiresi Tinna’sın. Tenlerine alıştırmalar yapan hasretin kavısın.Elbetle
Kavla kibrit çöpü tanışır. Elbet, anları yakacak aleve teslim eder günceler.
-Elbette, teslimlerimizin timsalinde timsahını yürütür arzular.
Biz de insanız, bizimde hormon atlasımız renkli, canlı, yaşamaya yakın bir yerde.
-Amaçlar hasıl olduğunda, ver hasılı kelamlar okunur, anlar kendince dile gelir.
-Düşünce akışıyla düş aynı haritada bilinçlice eşitlenir, uyanırız huzurun kentine. Çentik atar bizleşen güncelere,sağlamasını beklemeden yaşar kendimizi çoşumlara teslim ederiz

-Ruhun canımda, canım ruhunda.Ruh eşimin aynasısın.Sen demek, artık ben demektir.İşte aşk böyle özetlenir, aşk böyle ruhunu canına, aşkına, özüne , kendini bulduğun en özele teslim eder.