Köksüzleştirmek
Hani bilirsiniz, derler ya; ‘’Ot kendi kökü üstünde büyür’’.
Her milletin bir geçmişi var ve o geçmiş üzerine geleceği bina eder. Nasıl ağacın kökünü keserseniz büyüyemeyeceği gibi; milletleri geçmişinden koparırsanız geleceğini düzgün şekillendiremez. aynen öylede, kişilerin de bir geçmişi var ve geleceği bunun üzerine bina edilir.
Bir millet; efsanesi, oyunları, folkloru vb. yapı üzerine kurulur ve bu ayaklar üzerinde yaşar. Bu ayaklar ne kadar sağlam olursa, milletler de geleceğe o nispette sağlam basar ( eskiye takılıp kalmamak şartı ile).
Kişilerde böyledir; kişi geçmişi ile yaşar ve ümitleri, sevinçleri, hayalleri orada saklıdır. Düşünür ve hey gidi günler hey der yâd eder. Nerden nereye hayat?
İnsan, ihtiyarladığı zaman geçmişine, çocukluk yıllarına daha çok meyleder ve hatıraları ile yaşamaya başlar. Hatta alzaymır hastaları önce yakın zamanı unutur, en son çocukluğundaki hatıraları unutur. Benimde çok defa şahit olduğum gibi, emekli olmuş, işten güçten elini eteğini çekmiş insanların birçoğu, çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği yerleri özlemekte, imkânı varsa en azından yazları oraya dönmektedirler.
Bütün bu açıklamalar sonunda, şehircilik veya başka sebeplerle insanların geçmişlerini yok etmek onların köklerini kesmekten farkı yoktur. Bırakın çocukluk hatıralarım benimle kalsın benimle yaşasın. Ne olur yıkmayın talan etmeyin…
Adnan Sivri/Bozkır’i