2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1090
Okunma
Osuran İmam
Eski bilinen bir fıkra, kulaktan duyduğum kadarı ile yazacağım; zamanın birinde bir köyün imamı namaz kıldırırken osurur! Ahali durur mu "Osuran imam" lakabını takıverir! İmam çaresiz, lakabı unutturmak için köyü terk eder ve 10 yıl başka diyarlarda imamlık eder. unutulmuştur diyerek memleketine döner ve köyün girişinde on yaşlarında bir çocuğa rast gelir; "Oğlum sen kimlerdensin, kaç yaşındasın?" şeklinde sorar. Çocuk; "Yaşımı bilmiyorum ama "Osuran imam" köyü terk ettiği yıl doğmuşum! İmam köye girmeden geri döner!
İmam osurursa cemaat ne yapmaz?
Din alanında Batı’lıların kendi dinlerindeki perişan hali o kadar ayan ki "Osuran imam" hikayesi onların durumuna kıyasla yıkanmış, yunmuş.
Tüm Dünya’da din alanında aracılık yapmaya hevesli makamlar iflas halinde ve hiç bir çaba bu gidişatı kurtarmaya yetmez!
Son tahlilde; dinsel makamlar insanları çarpıyor! Çünkü Allah kendisi ile kulları arasında asalak makam istemiyor! Bu asalakların yediği naneler ise ayyuka çıktı, çıkacak. Bu konuda çok yazmak da gereksiz. "Görünen dağ kılavuz istemez!" Batıda çöküş başladı. Bunlara kimsesiz çocukları kurban veren toplumlar ise vebaldeler...
"Allah ıslah etsin" demek de fazla saflık olur, kahretsin!
Selametle,
Ahmet Bektaş