Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş

Sen Sus Gözlerin Konuşsun

Yorum

Sen Sus Gözlerin Konuşsun

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

810

Okunma

Sen Sus Gözlerin Konuşsun

Sen Sus Gözlerin Konuşsun

Arifler hal dili ile anlaşır. Bir bakış yeter onlar için bir insanı anlamaya. Bakışlarıyla anlatırlar çok şeyleri!

Mevlana’nın “Hamdım, piştim, yandım” aşamaları manidardır. İnsan reşit olana dek (bu 18 yıllık bir dönemle bilinir) hamdır; pişme dönemi, öğrenme dönemi (18-40 yaş arası olarak bilinir); yanma dönemi, olgunlaşma ve meyve verme dönemi (40 ve üstü). Bu dönemleri çok hızlı seyredenler elbet var. Bu sınıflama genel olarak. Ben kırkımdan sonra yazmaya başladım; biriktirmeden, öğrenmeden olmuyor…

Hal dili edinilmeden gözlerle konuşmak da mümkün olmuyor! Hatta kalp gözü olarak tarif edilen duygularla konuşmak da mümkün. “Kalp gözü açık olmak” tabiri manidar.

Kısa yazmak için uzun öğrenmek gerek! Arifler kısa cümlelere kocaman kitapları saklar!
Kısa yazıyı anlamak için de uzun öğrenmek gerek! Bu nedenle uzun yazılar pişme döneminde okunur ve öğrenme çok önemlidir! Pişme döneminde bazı kavramlar öğrenilmeli ki yanma döneminde hal dili kullanılabilsin! Yemeklerin orta ateşte içi pişerek kızarması gibi. Dıştan kızarmakla olmuyor! Pişmeden kızaran etin lezzeti de olmaz!

Temel basit kavramlar bilinmeden ileri aşamalara geçmek hem zor hem de eksik olur! Bu nedenle sevgi, aşk, cinsellik, hırs, kin, kıskançlık, bencillik gibi davranışların kapsamlı öğrenilmesi gerekir. İnsan kendini tanımalı ki kendi üzerinden evreni bilsin!

Uzun bir öğrenme sürecinden sonra kısa cümlelerle çok şeyler anlatan şairler ve yazarları, bilim adamlarının topluma faydası kuşkusuz!
Günümüz insanı görünür olmak için ezber kabullerin papağanlığını seçiveriyor. Popülist yaklaşımla toplumda kabul görenler üzerinden kendini göstermek isteyenler aslında kendini göstermiyor; ezberlediği öğretiyi gösteriyor! Geçici bir tatminle içi boş olarak süreci yaşıyor…

Dolmadan, boşalmaz!
Taklit, asılı asla vermez!
Uzun düşünmeyen, kısa yazamaz!
Hayal olmadan, hakikat olmaz!

Söz ustası, ne güzel söylemiş;

“Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.”

“Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.” Behçet Necatigil

“Herkes Öldürebilir Sevdiğini
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle,
Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!”Oskar Wilde

Kimi de susarak…

Suskunluk

Öyle bir suskunluk ki
Yürek,dil paramparça.
Konuşsan da,sussan da
Lisan halince konuşmakta.

Zaman: Doğru yerde konuşup, gereğinde susma zamanı.
Ahir zaman

Selametle,

Ahmet Bektaş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sen sus gözlerin konuşsun Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sen sus gözlerin konuşsun yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sen Sus Gözlerin Konuşsun yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
12.3.2013 21:13:56
10 puan verdi
Ahmet Bey, atalarımız demiş ki "boş teneke tangırdar" bu sözle de anlıyoruz ki, bilgi ağırdır, özdür, kısa cümlelerle çok şey anlatmaktır.

Güzel ve özdü yazınız. Tebrik ederim

saygımla
Bir Fani
Bir Fani, @bir-fani
12.3.2013 18:27:33
10 puan verdi
Rıza lokmasının bedeli ; hamdım,piştim,yandımdan geçiyor ki muhakkak...Bizede düşen yürekçe; EYVALLAH....Hürmetler kaleme
Etkili Yorum
ay
aydini, @aydini
12.3.2013 14:51:04
10 puan verdi
Merhaba Ahmet Bey. Sizin müdavininiz oldum. Yazdığınız her şey bana hitap ediyor adeta ! Sanki aynı yazarları,şairleri ve düşünürleri okumuşuz geçmişimizde ! Yazının başında değindiğiniz gibi, Yunus Emre'nin bir sözü aklıma geldi." Az söz insan yükü,çok söz eşek yüküdür" Neyi açıklamak istediğini siz anlarsınız. Saygı ve selamlarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL