3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
813
Okunma
Karanlık bir gün.
Ben elimde kahve fincanı penceremin önüne pineklemiş durumda dışarıyı seyrediyorum.İnsanlar kış günü esen rüzgardan kendilerini korumak için
paltolarının yakasını neredeyse gözlerine kadar çekerek bir koşu sıcak
evlerine sığınma telaşıyla koşturuyorlar..Kimi kadının havalanan
eteğini tutarak koşması dudaklarımda hafif bir tebessüme yol açıyor..
Bu havada etek mi giyilir be kadın.Birden bir köpek peydah oluyor
sokağın başında.Yüreğim ağzımda bakakalıyorum.. Eteğini toplamaya
çalışan kadınla burun buruna geliyor köpek..’ Yere çök diyorum, yere
çök çabuk..’ Kadın beni duymuyor tabi.Elinde ki şemsiye ile köpeği
kovalıyor gözden kayboluyorlar.Cesur kadınmış diyorum.
Birden yıllar öncesi gözümün önünde canlanıyor.
Hiç öyle uslu başlı bir çocuk olmadım ben.Hani şu haylaz yaramaz denen
çocuk cinsindendim..İnattım..Ama büyüklerime karşı her zaman munis bir
yapı sergilemişimdir..Buna rağmen yapacağımı yapmaktan da hiç geri
durmamışımdır..Belki de böyle bir tavır sergilediğimden ne yaparsam
yapayım sonunda hiç dayak yememişimdir..Bir kaç nasihat tamam..
Annem oldum olası eski kafalıdır.Ablam benden dört yaş büyük.Evlenecek
koca kız olmuş o yüzden hiç bir yere yalnız göndermek istemiyor.Ben
hep peşinde kuyruk..Onu nasıl koruyacaksam artık..
Yine böyle karanlık bir akşam.
.Ablam arkadaşıma gidip ödevlerimi alacağım kavgasının sonunda annemin
beni de peşine takmasıyla yola çıktık.. Üşüyorum.. Belki de
istenmemenin üşümesi bu..Abla beni bekle dedikçe o kocaman adımlarıyla
beni geride bırakıyor.’Sana gel diyen oldumu’ fırçası içimi daha çok
üşütüyor.12 yaş çocukluğumun kendini beğenmişliği ile bende
yavaşlıyorum.Aman giderse gitsin nasılsa sonunda bende oraya gideceğim
tavrıyla ayaklarımı sürüye sürüye onu takip etmeye devam ediyorum.
Ablamın uzaktan evin köşesini döndüğünü gördüm..Etrafta in cin top
oynuyor.Tam evin yanına geldiğimde bir havlama sesi duyuyorum..Derken
havlamalar çoğalıyor..3 yaşındayken beni köpek ısırmış 40 tane kuduz
iğnesi yemişim.Yaşım o kadar küçük olmasına rağmen karnımdan yediğim
iğnelerin acısını sanki hala hisseder gibiyim.
Ablaaa diye avazım çıktığı kadar bağırıyorum..Ses yok..Sadece havlama
sesleri ve etrafımı saran köpek sürüsü.Ne yapacağını şaşıran ürkek bir
ceylan gibi bakınıyorum ..Kaçış yollarım kapalı ..Köpeklerin
havlamaktan dişlerinin kenarlarından salyaları akıyor..Korku.. Ablaa
diyorum tekrar..Ama sesim sanki dudağımdan çıkmıyor donuyor.Olduğum
yere çöküyorum ses etmeden..Gözlerimden oluk oluk akan yaşlarla
ellerimle gözlerimi kapatıyorum ve bir anne rahmindeymişim gibi yere
çörekleniyorum.Acaba ilk neremden ısıracaklar..’Allahım koru beni
diyorum.Ne olur koru beni’.Bekliyorum ..Bekliyorum..Ses yok..Isıran
da yok..Yavaşça ellerimi gözlerimden çekiyorum korkuyla.Kimse
yok..Köpekler gitmiş..Şaşkınlıkla tekrar etrafıma bakıp yerimde
oturuyorum..Ancak o zaman rüzgara kapılmış bir yaprak gibi titrediğimi
anlıyorum.
Yerimden dikkatli bir şekilde doğrulup etrafımı yine kolaçan
ediyorum..İnanamaz bakışlarımı gökyüzüne kaldırıp ’ Allahım sen ne
büyüksün..Beni sakın yalnız bırakma ne olur’ diye çocuk yüreğimle
yalvardıktan sonra koşarak ablamın gittiği eve geliyorum..Ablam
hışımla nerde kaldı diye bağırıyor..
İşte o anda anlıyorum..Hayatta kendimden başka kimseye güvenmemem
gerektiğini..Ve çok başım sıkışınca güzel Allahımın hep yanımda olacağını.
Başım dik ’geldim işte’ diyorum..Sadece yolda düştüm o yüzden
geciktim diyerek içeri giriyorum..Ablam hala sinirli bir sesle ’ sana
bir şey olmaz merak etme sen efsunlusun zaten’ diyerek arkadaşına
dönüyor..Ben sadece hafifçe tebessüm ediyorum.
Gerçekten efsunlumuyum bilmiyorum.Tek bildiğim kalbimi temiz tuttuğum
müddetçe her zorluğun üstesinden tek başına gelebileceğim.Hayat
acımasız olsa da ben hiç acımasız olmadım.Belki de hayatla dengeyi
böyle sağlıyorum..Kim bilir.
LAVİNİA