" BU DERT BANA DOKUNDU"

Yaşadığımız dünyada insan bazen öyle daralır öyle sıkıntılara maruz kalırki Allah’ın yardımı ne zaman diyecek olur. Aslında Allah’ın yardımı o an gelmiştir ama insan sabırsızlığı ile bu gerçeği göremez. Bunu en anlaşılır ekliyle Hazreti Eyyubun hayat hikayesinde görebiliriz. Oda belli bir imtihanın sonunda Rabbine şöyle sesleniyordu.
" Eyyûb’u da an. O, Rabbine: "Bu dert bana dokundu, sen merhametlilerin en merhametlisisin!" diye du’â etmişti." Enbiya /83...
Hazreti Eyyubun bu yakarışını Rabbi işitmişti. Rabbimiz bize şah damarımızdan daha yakın değilmiydi. Kullarının her halini bilendi o Rahmeti her yeri kaplamış bir kudretti. Eyubada bu rahmet anında yetişmişti.
" Biz de onun du’âsını kabul etmiş, kendisine bulaşan derdi kaldırmıştık; ona tarafımızdan bir rahmet ve ibâdet edenler için bir öğüt olarak âilesini ve onlarla beraber bir katını daha vermiştik." Enbiya / 84...
Burada en can alıcı noktalardan biriside şudur " kendisine bulaşan derdi kaldırmıştık " Muhakkak ki her insanın bazen daraldığı sorunlarla baş edemediği zamanlar olabilir. İşte böyle bir zamanda sabırla Rabbine yönelip Eyup sabrıyla bu dert bana dokundu derse ben inanıyorum ki Eyyuba uzanan rahmet eli onada uzanacaktır. İnsanlar birlikte yaşama erdeminde değillerse bazen yaşamsal sorunlarla karşılaşabilirler. Bu gün günümüz dünyasında teknolojinin de tazyiki ile huzurlu yaşamın önemli noktalarının üzeri örtülmüş ve insan nankörlüğü açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Halbuki Yüce yaratıcı Muhammed aleyhisselama ilk vahyinde bu tehlikenin altını çizerek anlatmış insanın bu tehlikeden uzak durmasını tavsiye etmiştir.
" Hayır, (Rabbinin bu kadar iyiliğine rağmen yine) insan azar;" Alak/ 6..
" Kendini zengin (kendine yeterli) gördüğü için,"Alak/ 7...
" Ama dönüş Rabbinedir (O’nun huzurunda bu azgınlığının hesabını verecektir)." Alak/ 8...
Bütün bu uyarılara rağmen insan nankör ve cahilliğine durmadan devam ediyor. Bu husuta söylediğim şu sözümü paylaşmadan geçmeyeceğim." Rabbine nankörlük yapan bir insanın insana nankörlük yapmaması mümkün değildir diyorum " Geçici dünyanın boş ve anlamsız fısıltılarına kulak verenler yarın ölümün merhabasıyla bu gaflet uykusundan uyandıklarında ne diyecekler acaba? Muhakkak bununda bir cevabı vardır Rahaman ve Rahim olan Allah’ın kitabında. Bakalım orda ölümle karşı karşıya kalanlar ne demişler.
" Rablerinin huzûrunda (utançtan) başlarını öne eğmiş; "Rabbimiz, gördük, işittik, bizi geri döndür, iyi iş yapalım; artık kesin olarak inandık!" demekte olan suçluları bir görsen!" Secde/12
Fırsat elde iken insan bu duruma düşmekten kendini korumalıdır. Güzel yaşamak için feda edilen bir ömrün sahibine vereceği hiç bir şeyi yoktur. İnsan nankörlüğün ve cahilliğin tuzağından kurtulduğu an Allah’ın verdiği özgürlüğe kavuacaktır. Sıkıntılar ve ters görünen bir çok sorunlar sadece şeytanın ve onun tarftarlarının dayatmalarıdır. Aklını kullanan insana şeytanın hiç bir nüfuzu olmaz. Eğer insan aklını kulanamıyorsa kendi kabul etsede etmesede şeytanın ve onun taraftarlarının oyuncağıdır.
"Benim hâlis kullarıma karşı senin bir gücün yoktur. Ancak sana uyan azgınlar(ı azdırabilirsin)".Hicir/ 42...
Rabbin karanti ettiği şeytanın nüfuz edemeyeceği insanlar sadece halis kullardır. Rabbim bizi halis kullarının arasından ayırmasın diyorum. İnsan olarak aklı selim düşünüp yaşadığımız insanların hayatlarını ruh dünyalarını cehenneme çevirmeyelim. Bu dert bana dokundu diyerek Rabbimize şekva edeceğimize Bu sevgi benim hayatıma cennetin mevsimini getirdi sana şükürler olsun diyelim. Son olarak diyorum ki; " İnsan kendini bilmelidir. Kendini bilmeyen insanların başkalarını mutlu etme şansları yoktur. Kendini bilen insan Haddini bilir Haddini bilen insan Rabbini bilir Rabbini bilen her şeyi bilir. "
" BU DERT BANA DOKUNDU"
Bu mübarek günde kendime ve herkese Rabbimden af diliyorum. rabbim rahmetiyle herkesi gönlünce sahili selamete ulaştırsın diyorum. Bu duygular içinde Yüreğinizden sevgi, Dilinizden Hoşgörü, Yaşamınızdan ahde vefayı eksik etmeyin. Sevginin gücü sizinle ve sevdiklernizle beraber olsun...Nizami MERT/ ADANA...