Osmanlı Orduları,düşmana bile işkence etmemişlerdir.Nereden öğrendilerse bu işkence metodlarını bilemiyorum;ama 27 Mayıs’tan 12 Eylül’den tutun da günümüze kadar çeşitli dönemlerde insanlarımıza insanlık dışı bir çok işkenceler uygulanmıştır.Bu işkenceleri asker,polis ve sivil bazı yaratıklar uygulaya gelmişlerdir.

Düşünüyorum da ,insanların düşüncelerinden veya ideallerinden,inançlarından dolayı işkencelere maruz tutulmasını aklım almıyor.Aklımın almadığı diğer husus da bu cani sıfatlı kişiler nasıl bir vicdan taşıyorlar ki hayvanlara dahi işkence uygulanması akıllı insanlar için büyük bir zuldür.

Çok çeşitli işkencelerin olduğunu özellikle gençlik yıllarımızda bizzat gördük ve yaşadık.Daha sonraki yıllarda ise bazı merhamet yoksunu kişilerin bu işkenceleri aynı zihniyetin devamı olarak uygulamaya devam ettiklerini öğrendik.

Be hey zalimler güruhu,hiç mi iğneyi kendinize batırmayı düşünmediniz,hiç mi vicdanınız sızlamadı,hiç mi çocuğunuz yoktu,akrabanız,yakınınız yoktu.Hiç mi nasıl gebereceğinizi ,Allah’a nasıl hesap vereceğinizi düşünmediniz ?

Bence Türkiye’de bir anıt yapılmalı.Bu anıtta değişik simalarda ve kisvelerde ve değişik cinsiyetlerde insanlar olmalı.Bu anıtın etrafında da bildiğimiz işkence aletleri ve mekanizmaları yer almalı.Bu anıtın rengini mi merak ettiniz ? Kara,kapkara tek bir renkten vücuda getirilmeli bu anıt.Üzerine de yazılmalı kocaman harflerle bir yazı.Denmeli ki :
BU MEMLEKETTE BİR ZAMANLAR İNSANLAR,İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ YARATIKLAR TARAFINDA BU ALET VE EDAVATLA ÇEŞİTLİ İŞKENCELERE MARUZ TUTULMUŞTUR.BU GÖRDÜĞÜNÜZ ANIT CAHİLİYE DEVRİ YÜZ KARASININ BELGESİDİR.AYNI ZAMANDA İŞKENCE DENİLEN VAHŞETİN MEZARIDIR !

Bayram Ali BİRDAR
27/Şubat/2013