İYİ Kİ DOĞDUN İHTİYAAAR


Sitemiz şair _ yazarlarından değerli şiir dostum Sami Biberoğulları nın bugün doğum günü. Nice yaşlara ihtiyaaar...





Onu ilk kez bir arkadaşın sayfasında gördüm. ( Az harfle çok, kısa cümlelerle uzun yazan bir arkadaşın. O değil de özledik ) Profil resmine bakıyorum ( O vakit profil resmi şimdiki resmi değildi ) Aman Allahım ! O kaş , o göz...gül açmış dudağında...demek isterdim ama, nerdeee! Yazdığı yorumlara bakıyorum; esprili, okuması doyumsuz bu yorumları bu adam mı yazıyor ? Hayrett ! diyorum kendi kendime...Profil resminin üzerine WANTED yaz, bir de ödül koy ölü ya da diri getirene... O derece yani.

Bir gözüm profil resminde, bir gözüm yazdığı yorumlarda asılı kalıyor günlerce... Bu yüzdendir biraz şehlalığım.

Sayfasına gitsem diyorum, bir taş atsam penceresine? Ya da kapısını çalsam :
_ Tık tık tık...
_ Kim O ?
_Be be bennn, şeyy birazcık konuk olmak istiyorum size. Ama içeri girince ya kapıyı kilitlerseniz çıkamazsam bir daha ? Ya da beni kör kuyularda merdivensiz bırakırsanız ? Ya da tüylerimi tek tek yolup piliç ızgara yapıp yerseniz ?

Senaryolar çoğaltıyorum zihnimde günlerce... Bir yandan da sayfasına gitme isteğim artıyor. Ara sıra bir cesaret geliyor ama, içimden bir ses : _ ’ Otur oturduğun yerde! Daha hayatının baharındasın ’ diyor. ( ’ Tamam ilkbaharında değilsin belki, ama sonbaharında da değilsin henüz ’ diyor içimdeki ses ayrıca.

Günler aylar gelir geçer
Bitmez kabus nice günler
Şarkısını dinlemekle geçiyor günlerim...Korkunun ecele faydası yok deyip, kendimi atıyorum sayfasına. Bir de ne göreyim! Kocaman bir kalp pasta ! Üzerini kırmızı güllerle süslemiş. Yaa hiç de korktuğum gibi değilmiş, sayfasına gelicem diye ne de güzel pasta yapmış adam diyordum ki...Pastanın üzerindeki yazı ilişti gözüme ’ YOK SANA PASTA ’ Haydaaa...Bir sağıma bakıyorum, bir soluma...Bana mı diyor acaba? Ağzımın suları akıyor pastaya baktıkça, yalanıyorum bir yandan da... _ Bana mı dediniz ? diye sorsam mı acaba diye düşünürken göz göze geliyoruz birden. Öyle bir bakış fırlatıyor ki bana ( Sıkıyorsa sor ! der gibi ) vaz geçiyorum o an düşüncemden.
Ne yapsam neylesem günler geçmiyor... Efe yanım ağır basıyor en sonunda. Masaya yumruğumu vurup, karşısına çıkma kararı alıyorum. ( Haa itiraf etmeliyim ki, vasiyetimi yazıp, sevdiklerimle helalleşiyorum bu arada ) Ya Allah Ya Bismillah deyip , sayfasına gidiyorum tekrar...
Kulaklarımda sesler uğulduyor.Bir kazanın içindeyim, etrafımda savaş çığlıkları atarak dans ediyor yüzleri boyalı, ne dediklerini anlamadığım adamlar...Kafasında civciv tüylerinden yapılmış bir şapka olan, her biri ayrı bir filin dişinden yapılmış ( bunu nasıl anladıysam artık )dişlerinin arasından adeta böğürerek konuşan ( kabilenin reisi olduğunu tahmin ettiğim ) bir adam duruyor karşımda. Kulaklarımı sağır eden hain bir gülüş fırlatıyor, fil dişlerinin arasından :
_Kıh kıhh kıhhh, keh kehh kehhh !
Ne dediğini anlamadığım bir lisan ile konuşmaya başlıyor:
_ Kendi ayağınla gelenguuu! Ölümlerden ölüm beğenguuu! ( Yav kazanın içindeyim, seçme şansım mı var )
Etrafındakilere emirler yağdırırken, ağzından köpükler taşıyor adeta :
_Kazanın altına daha çok odun atılanguuu! _ Su iyice kaynatılanguuu ! _ O civcivin tüylerini kendi ellerimle tek tek yolanguuu !_ Suyuna pilav, etinden de piliç ızgara yapılanguuu!
Büyük bir sevinçle, çığlıklar atarak cevap veriyor savaşçıları :
_ Emredersin büyük şef Saminguuu !
Suyum ısınıyor yavaş yavaş...Hatta kaynamaya başladı bile. İliğimin kemiğimin eridiğini hissediyorum adeta. Birden ’ Ne yaptım, elimle kendimi ateşe attım ’ şarkısını söylemeye başlıyorum. ( Ne alaka yaa diyebilirsiniz çekinmeden. Ben diyorum zira : Ne alaka şimdi yaa) Hayatım gözlerimin önünden film şeridi gibi geçiyor.Son nefesimi vermek üzereyim. Eşhedü en la ilahe illallah... Son bir gayretle bağırmaya çalışıyorum, sesimi duyan olur mu diye.
_ Gidiyoruuum, gidiyoruuuuumm...( Burda ’ kurtarın beni ’ diye bağırmam gerekiyor aslında )
_ Anne, anneeeee... Nereye gidiyorsun ? off anne yaa, uyumuş kalmışsın klavyenin üzerinde. Bir yere gittiğin yok, kalk git yerine yat yaa !

Artık sayfasına korkarak gitmiyorum ( Zaten o profil resmini de değiştirdi) Çekinmeden yorumlar yorumlar yazıyorum şiirlerine, yazılarına. Dostluk ve arkadaşlık adına, güzel bir başlangıç yaparak ( garibim başına nasıl bir bela alacağından haberi yok o vakit ) ’ Sapsarı Kız ’ şiirini yazıyor bana. Eee ben durur muyum ? Yer edineyim , kendimi sağlama alayım önce deyip ( kuzu görünümlü kurt olaraktan ) kendisine cevaben ’ Hoşgörür Samo ’ diyorum... Deyiş o deyiş...

O gün bu gündür şiir adına, arkadaşlık dostluk adına, saygı ve sevgi çerçevesinde, karşılıklı hoş görü ve anlayışla latife amaçlı nice güzel paylaşımlarda bulunduk. Tabi siz değerli şiir dostlarımızın da beğenileri hoş görüleri ve destekleri ile...

Değerli Arkadaşım
Senin gibi bir şiir dostuna, değerli bir arkadaşa sahip olduğumiçin, çok şanslı hissediyorum kendimi. İnşallah bir gün seninle tanışma fırsatı buluruz.
Sevdiklerinle, sevenlerinle mutlu sağlıklı, yaşam dolu nice yaşlar diliyorum ve diyorum ki;

İYİ Kİ DOĞMUŞSUN

İYİ Kİ VARSIN