Sabah erken saatlerdi..yürüyüşe çıkmıştım her zaman ki gibi sahile. Birkaç insandan başka kimse yoktu ben gibi yürüyen. Martılar uçuyordu hava serin biraz da rüzgar vardı..epey yol katetmiştim. Dinlenmek için bir banka oturdum yanımda küçük termosla getirdiğim çayım ve geceden hazırladığım kurabiyelerim vardı, Kediler için de kuru mama getirmiştim onları doyurmak için. Üşümüyordum sıkı giyinmiştim..hafif üşüsemde hoşuma giderdi ürpermek sabahın mis gibi kokusunda. Kediler koşuştular yanıma hem sevdim okşadım hem tek tek mamalarını verdim kimi ayaklarımın dibinde kimi kucağımda sırnaşıklık yapıyorlardı minnetle. Nihayet izin verdiler çayımı içmeme. Ne iyi gelmişti sıcacık çay içimi ısıtmıştı. O sırada beyaz sakallı bir amca geçti yanımdan yüzü öylesine kırışıktı ki şöyle bir baktı geçerken, etkilenmiştim ..seslendim amcaya döndü buyur kızım dedi. Kurabiye ikram ettim biraz titrek aldı teşekkür etti ve yoluna devam etti. İkinci çayımı da içmiştim kediler oynaşmaya başladılar oyun istiyorlardı zilliler. Biraz mıncıkladım hepsini sonra kitabımı çıkarttım okumaya başladım..dalgalardan gelen soğuk suların damlaları üzerime geliyordu ama hoşuma gittiği için umursamıyordum. Ne kadar zaman geçti farkında değildim..omuzuma bir el dokundu baktım kurabiye verdiğim amca yanında küçük bir erkek çocuğu eleleler..al kızım dedi kurabiyelerini kuru kuru yeme iç için ısınır..metal ağzı kapalı bir kupada sıcak çay getirmiş bana..oysa benim çayım vardı amca farketmemiş olmalı diye düşündüm içimden..şaşırmıştım. Teşekkür ettim aldım. Oturun dedim yanıma oturdular. Sohbet ettik dede torunlarmış ve....amca kör..gözleri görmüyor..ısınan içim öylesine üşüdü ki o an öğrendiğimde, çok etkilendim çok. Yanımdan geçerken bakışı..seslendiğimde geri dönmesi..verdiğim kurabiyeleri teşekkür ederek alması..Ne güçlü yoğun bir his allahım, ya minneti iki kurabiye için çay getirmesi. Ne çok sevinmiş memnun mutlu olmuş demek ki. Yakınlardaymış evi, gelinine yaptırmış çayı üşenmeden getirmiş torunuyla birlikte. Bilemedi çayımın olduğunu iyi ki de bilememiş. Öylesine mutlu olmuştum ki....Normal bir adam bunu yapmazdı kolay kolay. İçimi çaydan çok amca ısıtmıştı yüzünün derin kırışıkları ufak çocuğun masum içten bakışı sımsıcak yapmıştı tüm bedenimi. Kalktım yoluma devam ettim kedileri arkamda bırakarak amcayı yüreğimde taşıyarak yürüdüm..yürüdüm. Güne çok güzel başlamıştım teşekkür ettim allahıma minnet duydum amcaya. (Bostancı sahili)


NURGÜL SOYDAN