İSTANBULUN EVSİZLERİ

İstanbul a gittiğimde geceleri geç vakitlere kadar dışarıda kalmayı hiç istememişimdir.Her zaman eve geç dönüşümde kuytuda kalan çöp bidonlarının yanında yada apartman boşluklarında veya sessiz sakin kuytu köşelerde birilerinin barındığını oraları evleri gibi kullandığını görmek hep içimi burkmuştur. Aynı gecelerde eve geldiğimde hep uykularım kaçar ve o insanlar o soğuk havalarda oralarda uyumaya çalışırken benim sıcak yatağım hep beni rahatsız etmiştir.Uzun süre uyuyamamışımdır.Yada uyumayı bir türlü içime sindirememişimdir.
Hep düşünmüşümdür,acaba o insanların karnı tok mudur aç mıdır diye.Yada o insanlar o soğukta nasıl uyurlar diye,yada o insanlar neden köylerini evlerini çift çubuklarını bırakıp da İstanbul a gelmişlerdir diye. Sonuç hep ayni yere çıkar.İstanbul un taşı toprağı altındır demişler ya,yada İstanbul herkese yeter demişler ya. Yada en önemlisi o insanların köylerinde artık karınlarını doyuracak yeterli gelirleri yoktur ya, işte onun için gelirler İstanbul a bir dilim ekmek aramaya.
Ama değerli dostlar sosyal devletin görevi herkese ekmek kazanacak işi vermek değimlidir.Yada herkesin kendi ekmeğini kazanacağı olanakları sağlamak değilmidir. Ama elbette amaç oy almak olunca bunları yapmak ikinci planda kalıyor.
Düşünce, hep insanlara açlıklarını giderecek kadar verelim. ayrıca birde yemek çadırları kurarak karınlarını doyuralım.Birde ellerine seçim zamanı komanya verelim gelsin oylar olursa. İşte sosyal devlete bu yakışmıyor eğer politikacılar böyle düşünüyorlarsa büyük vebal alıyorlar demektir.Oysa herkese iş herkese aş olmalı yönetenlerin düşüncesi.acaba Türkiye dışarıdakilere demet demet para yardımı yaparken içerdekileri de düşünse daha iyi olmaz mı? Hüsnü Sönmezer 10.şubat.2013
"bodrumzeushaber"gazetesinde de yayınlanmıştır.