1998 Yılıydı Lise 1. sınıfa gidiyordum oldukça kalabalık ve yaramaz bi sınıftaydım üç blok sıra halinde olan sınıfın sağ kısmının ilk sırasında oturuyordum boyum kısaydı çünkü. Okulumuz tüm gün eğitim veriyordu öğleden sonra ki ilk dersimiz edebiyattı edebiyat öğretmenimizin ismini verip rencide etmek istemiyorum o adamı . Ders başlamadan hemen önce sınıf karmakarışıktı koşuşturanlar birbirlerine kalem silgi fırlatanlar ergenliğin verdiği enerjiyle resmen hareket halindeydi sınıf zil çaldı öğretmenin gelmesine çok kısa bi süre vardı fakat sınıfta ki hareket bitmemişti . Öğretmen girdi ufak bi sessizliğin ardından kargaşanın dozu düşmüştü ama hala devam etmekteydi öğretmen bağırıp çağırdı susturmaya çalıştı fakat hala bitmemişti . İşte ne olduysa o an oldu sınıfı bastıramayan öğretmen bir hışımla açın defterleri defter kontrolü yapıcam dedi hemen benim sıramın önünde bitiverdi. O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü edebiyat defterim vardı fakat boştu eskisi bittiği için yeni defter almıştım . Aç dedi defterinin bana hocam defterim bitti yeni defter aldım diyemeden daha cümlem bitmeden sırada ki üç edebiyat kitabını eline aldı ve bana pervasızca vurmaya başladı başımı eğdim o vurdukça suratım sıraya çarpıyordu burnum çoktan kanamaya başlamıştı dudaklarım patladı ön dişlerimden bi tanesi kırıldı . İlk ve en şiddetli dayağı ben yedim sonlara doğru şiddeti düşerek devam etti dayakların ama en şiddetlisini ben yedim kan durmuyordu göz yaşlarımla karışıyordu ama acı hissetmiyordum aklıma lavaboya gitmek için izin istemek bile gelmiyordu .o halimi gördüğünde beni lavaboya gönderdi elini yüzünü yıka hemen sınıfa geri dön dedi korkuyordum çaresizdim aklıma yapılabilecek birşey gelmiyordu çocuktum üstelik.Sınıfa döndüğümde nutuk kısmına geçilmişti .Bundan sonra dayak devri diyordu dayaktan önce dayaktan sonra diye ayırdım diyordu.Birilerini kaldırıp soruyordu Ne devrindeyiz - Dayaktan sonra hocam bi kaç kişiye sordu en son Murat isimli çok sevdiğim bi arkadasıma sordu ne devrindeyiz ? Cumhuriyet devrindeyiz ne devrinde olucaz hocam dedi Murat hiç ses çıkartmadı hızlıca konuyu kapatıp ders anlatmaya başladı ben hala ağlıyordum kimseye birşey söyleyemedim kırık dişim için düştüm dedim aileme hiç unutmadım o günü konu herkez için öylece kapanmıştı.Okul devam etti mezun oldum bir yıl dershanenin ardından üniversite sınavından iyi bir puan almıştım tercih dönemindeydik.Diplomamı almak için okula gitmiştim.Beni kitapla döven o öğretmen müdür yardımcısı olmuştu.Kaç puan aldığımı sordu hangi bölümü tercih etmek istediğimi sormadan önerdi.Türkçe öğretmenliği yaz Neden dedim hocam Edebiyat Kitabıyla çocuk dövmek için mi’ sanırım gözlerimden anlamıştır içimdeki fırtınayı ...