Çıldırırcasına yazmak,sayfalara meydan okumak,disiplinli çalışmak,güncel sorunlara değinmek,bin yıllık uykulara yavaşçacık bir sesle de olsa hişt hişt demek;en kutsal görev olarak da geleceğe güzel bir dünya bırakmak için canla başla yazmak ayrımcılığa meydan vermeden! Gerçek yazar,geçmişle gelecek arasında yumuşak köprüler kuran,geçişi sağlayan kimsedir.Yazar,hoşça vakit geçirtmekten çok,düşündürmelidir. Barışa hizmet etmeli,savaş çığırtkanlarının karşısında yer almalıdır.Vicdansızlık söz konusu olduğu süre-ce yazarın işlevi de devam eder.Savaşı iki ulusun halkı istemedikçe,hiçbir güç devam ettiremez.Savaş ilan edilebilir,ancak sıcak hale dönüştürülemez.Savaşın zorunlu olduğu haller de vardır.Kurtuluş Savaşımız işte zorunluluk gösteren bir kurtarma yaşama mücadelesi verme durumudur.İnsan, haklılığına inandığı davanın arkasında ölümüne savaşım vermelidir.Kendisi bu hususta insan olduğunu ispatladığı gibi,çevresine ve karşısına da iyi bir örnek olduğunu gösterebilmelidir.Kimi yazarlar,okunmaya değmez,diye düşünülebilir.Yalnız yine de düşünceleri içinde alınacak bir şeyler bulabilmek muhtemeldir.Yazar,kendisini okutmayı bilmelidir.Dili dişi anlaşılmayanla ne konuşabilirsin!Sıkıcılıktan kaçış başlar.Yerine göre,ciddi konular yazılabilir.Ama oyun oynar gibi ,okurla yazar arasında bir bağ kurulmalıdır.Bizim,ulus olarak çok sorunlarımız var.Eğitim öğretim önemli!Rayına oturtamamışız.Yaz-boz thtası olmuş sistem! Bir yarıştan çok,araştırma inceleme ve üretime dönük öğretim sistemine öylesine gereksinimimiz var ki! Gencimiz,para kazanmayı ikinci plana atamıyor.Önce sevip öğrenmek ve sonra istediği dalda öğrenim yapmak hedefi olmalı!Buna kaç öğrenci velisi izin verir?Daha önemlisi öğrenci hangi mesleğe uygun olduğunu seçemez.Yazar,aynı zamanda bir eğitimcidir.Bir kaşif gibi yazar da sabırlı olmalıdır.Okumayı ve gözlemi seven,iyi bir yazar olma yolundadır.Sabırla da yapıtlar sıralanmaya başlar zaten.Saygılarımla...