Sevgili Candaşlar...
Aslında Yol sürdüğümüz için Yoldaş da diyebilirdim ama Candaş kelimesini durum ve konumumuz itibariyle daha uygun buldum kendimce, dilerseniz yoldaş deyin; amaç aynıdır…

Candaşlık, yeryüzünde yaşanabilecek en onurlu Yol, yaşam biçimidir. Bir Can kendi Candaşına ihanet ederse, yola ihanet etmiş gibidir.
Sevgi ve hoşgörüden beslenen bir barış dünyası kurduk. Sınırsız ve duvarsız; Rıza Şehri…. Bu dünyada yaşamaya devam ediyoruz. Hakk Muhammed Ali virdimiz, Şah’ın yolu insanlığın yolu, biz de yolu sürmeye çalışıyoruz…

Candaşlık sadece okuyup bilgilenmek değil. Yol kardeşliğidir. Dünya malına güvenmeyenlerin katışıksız sevgisidir. Üstün bir duygudur. Biz bizleri anlarız, gönlümüz hep birbirimize akar. Herşey Hakk’ın tezahürüdür, her şeyi severiz, yaratan ve yaratılan birdir. Bu yüzden İnsan en değerli varlıktır ki, kabemizdir. Özümüzü dünyaya karşı aynı yorumlamak ve konumlandırmanın daha fazlası olan bu sevgi harmanı ruh halimizi; eşitlik için mücadele vererek, haksızlığa direnerek, mazlumun yanında olarak, hep Can Cana hep yürek yüreğe olarak somutlaştırırız.

Bazen tanımasan da bilmesen de biri senin sanki öbür yarındır. Sanki seninle aynıdır. Hissedersin, gönül bağı dedikleri bu olsa gerek. Candaşlar bu bağı kurabilmeyi başardı; tertemiz bir sevgi oluştu. Sevgimiz hasbahçeden içeri buyur etti bizi…Yar olduk…Bunu anlamayan kavrayamayan toplulukların bugünkü hali aşikardır.

Bazen Canlar birbirini kırıp, üzebiliyor. Hepimizin Yol’unun aynı olduğunu ve can cana olduğumuzu kısaca hatırlatmak istedim sadece…

Biz bir Can’ız
bir avuç kanız
can oldukça varız
büyür çoğalırız

Barf