Kâinattaki sonsuz sanat bir yaratıcının olmadığını,
varlıklar arasındaki inkar edilemez mükemmel uyum ise,
birden fazla olabileceği ihtimalini dikkate alıp düşünmeyi imkânsız kılar.

Hayatı geçmişin elemleri ile geleceğin endişelerini düşünme ve his etme özelliğinde yaratılmış, sonsuz hafıza, sınırsız hayal hisleri ile donatılmış, ölümlü olmasına rağmen ölümsüz gibi yaşamaya programlanmış bir varlık için ölümlü dünyada sadece kısa metrajlı mutluklar için yaşamak mantıklı bir ideal sayılabilir mi?

Çünkü ayrılık var, hastalık var, istek ve ihtiyaçlar sonsuz olmasına rağmen imkân sınırlılığı, isteklerine ulaşsa bile bıkıp beğenmeme müşkülpesentliği var ve yaşama fırsatı verilenleri hayatın sonunda bekleyen SEVİMSİZ bir yaşlılık var, sonuç itibariyle farkında olsak ta olmasak ta, kabullenmek zor da olsa HAYATIN TEK GERÇEĞİ OLAN ÖLÜM VAR.

Bütün bu saydıklarım gösteriyor ki yaşam geçici sanal mutluluk hayalleri üzerine kurulacak kadar basit, ucuz ve hafife alınacak bir oyun değildir.

Fani dünyada akıl, hayal ve hafıza yeteneklerine sahip hiçbir insan için gerçek manada mutluluk mümkün değildir. Kimse hayatını ham hayaller üzerine bina etmesin. Değerli ömrünü yalancı mutluluk rüyaları kumarında kaybetmesin.

Gerçek mutluluk, ruhun sonsuzluk standardını, sınırsız his ve duygularını doğru kullanmayı emreden ebed diyarından gelen semavi mesajlarda aranmalıdır.

Dünyada hayat bir son ile sınırlandırılmış olmasına rağmen,
İnsan ruh yetenekleri, hiçbir şekilde fizik kuralları ile sınırlandırılmamıştır.

Bütün veriler gösteriyor ki
insanın bedeni ölümlü olmasına rağmen,
ölümsüz bir zatın varlığını bilmek ve ölümsüz bir aleme gideceğini düşünerek şartlarına riayet etmesini gerektiren ölümsüz bir ruh taşımaktadır. ”KULİRUH MİN EMRİ RABBİ 17/85” ruh Allah’tan bir emirdir ayeti kerimesi ve inananlara ölülerinizin ardından öldü demeyiniz manasına gelen. “Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn 2/156” ayeti ile dünyada nereye gidersek gidelim, döneceğimiz evimiz veya benzeri daimi bir ikametgâhımız olduğu gibi, dünya eğitim alanından veya test salonundan döneceğimiz bir yer var.
Ve oraya yani Rabbimize dönüyoruz.

YOK olmak için yaşanamayacağına göre,
fiziğine hakim olan hayat kaynağı ruhun, ölümsüzlük iklimine varabilmek için
yaratıcının vadetmiş olduğu ebedi saadeti kazandıracak ilahi disiplinler dikkate alınmalı.

Yoksa dünya hayatının insan için idam emri verilmiş,
İnfaz gününün beklendiği yarı açık ceza evinden başka mantıklı bir adı olamaz.

Necdet EREM
27.01.2013