kıyamet yorgunluğundan üç basamak içeriye akıl danışmanlığı yapın
soluklandığım yere ufkumu acacak deliklerini acın
ısırıcam yüreğinizi 73 fırkanın en güzeli!

sebil kal yerinde benim benden alın içinizi sevmeye geldim
atılın ekiyorum kemirici yazların nazlanan sol yanlarını

vurdumduymaz yorgunluklarınızın gaflet türkülerini cağlatıcam en haşin kirliliklerinize
benim de yüreğim sızlardı yüreğimi tandığım günlerde
ama şimdi fare gibi kemrici darbe giymiş çöllerin kum tepesi enayileri gibi

yaw kardeşim !
ben benden daha üç kağıtçılık oynayanın cebinde nasıl bırakıyorum bereket akan selleri
balık oynarken bamtelimden arıttım intibahın sonsuzunun kadim tefekkürünü
el acmaların çok olsun

sadece birden mi oldu suizan başlıklarındaki hacetlerin saçtelleri
ne zannedersin cins mi ins mi
oys a şk berrak hiç zar ırsi bile inmeden içine sadece gözler bakışmalıydı
belli ki sadece tomurcuklarında üşüyorsun soracağım soruların somyasınını (t)akla akınca

ne güzel söylediklerin!
ben de biliyorum bilmediğim herşeyi
ama bilmiyorum bilmediklerimin sadece beni benden alacağını
kedilerin kedilerim dışarda miyavlayıp dururken akmamalıyım dışarılara
griyi esgectim
beklerken öylece ne güzel ışıldıyordu gözlerin serdiğim montumdan içeri sızlarken
yunuslar birikçiş zebrayı çeker denize vey lımın teytoki
zavallılar zavallılar
çok susamış bir bademin dibinde uzandu bizim kalbi kırılmış yaşlı.
seslendi dibinde tırpanıyla birlikte ak/arınca lara
çok çocuklu bir ailenin en küçüğü
ile en büyüğün yarış ederek tarlada tırpan verdi ellerine
tırpan kırıldı yarış bitti akubet daha önemliydi kardeşler arasında
yunus tapancı..