ZİYANKER KEDİ
Ziyanker,"ziyankâr"dan bozma bir sözcük.Bizim köyde "ziyanker" deriz."Zarar veren,ziyan veren" manasınadır.Kedi için kullanılır çoğun.Kediyi niteleyen bir sıfattır."Ziyanker kedi" süde,yoğurda batan kedidir.Kümesten yumurta aşırandır. Gürkün önünden cücük (civciv)bile kaçıranı vardır.Üstü açık yemek gördü mü yumulandır. Hele hele güvercin yavrularını yuvalarından alıp bağırta çağırta mideye indirmeleri yok mu?.. Ona sebep ziyanker kedi pek tutulmaz. Şerrine lanet çekilir ziyanker kedinin.
Bir muhabbet kuşumuz vardı.Mersin’den gelirken aldık getirdik Oğulcuk’a.Kafesi odada yüksek bir yere astık.Kedilerin tebelleş olacağını biliyoruz.Gözümüz üstünde kafesin.Bir gün kafesi asılı olduğu yerden aldım.Biraz hava alsın diye pencerenin önüne koydum.Kuşumuz pır pır kafesin içinde.Bir coştu ki sormayın...Tam o sırada üzümcü gelmiş. Biz Oğulcuk’un bağlarını batırdık.Şimdi Göynüklü’nün yolunu gözlüyoruz. Göynüklü üzüm getirecek de üzüm alacağız diye. Yan Oğulcuk yan...
Çıktım.Bir kasa üzüm alıp geldim.Çıkarken kapıyı örtmemişim. Geldim ki ne bakan...Kedi pusudaymış meğerse. Kafes yerde.Ortalık tüy telek...Muhabbet kuşu yok. Kedi aşırmış.Kimselere diyemedim.İnancınız olsun ilk defa söylüyorum.Fatma’ya (Peruz):
"Kafesi temizlerken kaçtı." dedim. Epey de laf işittim işin doğrusu."Bir kuşa mukat (mukayyet) olamadın..." diye. Hele Yağmur...Epey söylenip sokrandı.Lakin ne çare!...
Bir de Talip (Kaya) böle anlatırdı.Halam oğlunun güvercin merakı var. Ahıra birkaç güvercin yuvası yapmış. Güvercin besliyor.Güvercinler yumurtlamış.Kimisi kuluçkada.Kimisi cücük çıkarmış.Lakin bir ziyanker kedi var.Dirlik vermiyor.O minicik yavruları kapıp kaçıyor.
Bir gün Talip böle pusuya yatmış.Kişifliyor.Kedi gelmiş.Girmiş ahıra.Bölem de arkası sıra.Önceden pencereyi mencereyi kapatmış tabii.Örtmüş kapıyı.Kovalayıp movalarken kediyi yakalamış. Üstüne varırsan kediyi aslan edersin,derler. Kedi can havliyle Talip bölenin bileğine dişlerini geçirmiş.Bırakmıyor.Hani "Baba bir hırsız tuttum.Getir.Gelmiyor.Bırak gitsin.Gitmiyor..."hesabı kedi bırakmıyor bir türlü.Talip böle ne yapsın? O da kedinin kıçından öyle bir ısırmış ki kedi bırakmış hal’oğlu (hala oğlu)nun kolunu. Miyavlayarak kaçıp gitmiş.
"Yahu,derdi bölem.Biz kediyi yakalayalım derken kedinin hışmına uğradık."