1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
925
Okunma
Kapı ziline esir yüreğim alaca kuşları atık nöbette, belli ki bu gece de üşüyeceğim.
Umut yüklü bulutlar da çoktan gittiler.
Sırtında yeşillenmiş dostları,kahverengi gözleriyle geceyi karşılıyor sokağımın bekçisi.
Bir o yana bir bu yana savuruyor saçlarını,
Tenini delen rüzgara inat kök salıyor kapımda yalnızlığımın sağdık ortağı.
Sayıyorum …
Kaç adımda bitiyor kaldırım kenarı yalnız otlar.
Sayıyorum basamakları çıkarken, kaç kere kaç gider yare kırık bacaklar .
Bir kedi geçiyor kapımın önünden, bir hayli üzgün,
Sıkılmış belli gecenin mateminden .
Korkak köpek havlaması duyuluyor uzaktan, ardından bozacı narası,
Ayhan efendinin o meşhur uzun havası .Bitmiyor sokağımın sessiz haykırışı.
Her güne bir umut uzanıyor, Bir yıldız dolaşıyor başıboş , avlusunda sema volta atıyor.
Gece yalnız kendi ışığında , kaldırım taşları hasret Korsan bakışlı mum aydınlığa.
Kapı ziline esir yüreğim, belli ki bu gece de üşüyeceğim .
Tek adımda dışarıdayım, oysa adım dahi söylemiyor yüreğin.
Dilinde acı bir şarkı sokağımın sarhoşu rüzgar…
Ilık nefesi pencereden sızıyor.
Geceyi kaç geçiyor bilmem , beklenen kor olup küllenmiyor.
Gün dönüyor mavi ufukta,
Güneş yüzünü gösteriyor usulca,
Ne güneşi görüyor ne günü kutluyorum
Ben hala gece olunca…
Selcan Gündüz