ŞÖYLE BİR SİLKİNMEK

İlk iletişimi aldığımız annelerimizin bizim kulaklarımıza söylemiş oluğu “Dandini dandini dasdana, danalar girdi bostana, kov bostancı danayı, yemesin lahanayı …” diye başlayan ninniler bir tarafta , “Benim oğlum,benim kızım büyüyecek, tüm dünyaya egemen olacak, büyük işler yapacak, uzaya çıkacak …” diye başlayan hedef yüklü ninniler öbür tarafta.
Fatih Sultan Mehmet Han daha kundaktayken Hacı Bayram Veli, Akşemsettin Hazretlerine bu çocuğun İstanbul’u fethedecek kumandan olduğunu söyler.Fatih Sultan Mehmet Han daha çocukluğundan o vizyonu kendisine hedef belirler ve 20 yaşında İstanbul’u fetheder.
Fatih misali, çocuk ilk iletişimi aldığı anda bir vizyonla, hedefle, gelecekle bağdaşabilse, bir gelecek inşa edebilse, zihninde onu gerçekleştirebilmek için gayret sarfeder.Oysa ki, o ninnilerle uyuyan bebekler bugün 1 buçuk milyarlık bir nüfus…Ama, 80 milyonluk Almanya’nın ürettiğinin yarısını üretemiyor.
Teknolojinin baş döndürdüğü bilgi çağında bindiğimiz alamette, savrulan bir yaprak misali savrulup duruyoruz.Üretmeden tüketen toplumların bayrağını sallama rekoru bize aittir.Artık insanca yaşayabilmek, dimdik ayakta durabilmek, uyutulduğumuz derin uykudan uyanabilmek için silkinme zamanı bu zamandır.Teknolojinin rüzgarında savrulurken, genç beyinlerimizin hunharca , hoyratça tüketilmesinin girdabından kurtulma zamanı bu zamandır.
Medyanın bize aşılamaya çalıştığı Avrupa kültürü, aramızdaki bağları koparmakta, bizleri bizden yozlaştırmaktadır. Atalarımızın mirasına sahip çıkan bir neslin yetiştirilmesi, eğitimin olmazsa olmazı olmalıdır.Kendi öz değerlerine sarılan bir millet, sıhhatli nesiller yetiştirecektir.
Unutmayalım ki çağımızdaki tilkiler, masallardaki tilkilerden daha kurnazdır.
Saygılarımla.


İsmet ÜÇOK