ASLINDA MUTLULUK İÇİMİZDE
Hepimizin hayattaki en büyük gayesi mutlu bir hayat sürmektir. Bunun için gece gündüz çalışır, her türlü zorluğa katlanırız. Ama bir türlü yakalayamayız. Bugün sahip olduklarımız mutlu olmamızı gerektirirken, mutlu olmak için çıktığımız eve mutsuz döneriz.
Üç kıtada nam salmış atalarımızla kıyaslandığımızda, onlardan daha çok şeye sahibiz. Ama onların onda biri kadar mutluluğu yakalayamadık.
Peki şimdi sormak gerekir; Mutlu olmak için ne gerekiyor? Nelere sahip olursak mutlu oluruz? İnanın sokağa çıkıp on kişiye sorsanız dokuzu para diyecektir. Gazete ve televizyonlara baktığımızda pek çok zengin ve ünlünün psikolojik ve ruhsal çöküntü içerisinde olduğunu görürüz. Dünya nüfusunun yüzde beşini oluşturan Amerika dünya kaynaklarının yüzde otuzunu tüketirken milyonlarca Amerikalı uyuşturucunun pençesinde kıvranmaktadır.
Geçmişten ders alıp geleceğe umutla bakmasını beceremedik. Önümüzdeki ulaşılması güç hedeflere kilitlenirken, arkamızdaki milyonlarca aç insanı göremiyoruz. Sahip olduklarımızla mutlu olmasını bilemiyoruz.
Mutluluğumuzun önündeki en önemli etkenlerden birisi de sahip olduğumuz yeteneklerimizin farkında değiliz. İçimizde şair olma, doktor olma yeteneği varken alakasız işlerle uğraşıyoruz. Bilmiyoruz ki mutluluk ulaşılması gereken yer değil, gidilen yoldur.
Çoğu insan başarılı olduğu zaman mutlu olacağını sanır. Başarı duygu ve inançlarımızla örtüşmediği sürece başarının girdabında döner dururuz. Oysa ki başarılı bir insan hayattan verdiğinden fazlasını alır. Değerli bir insan ise hayata aldığından fazlasını verir. Oturup kestirme yoldan zengin olmayı düşünüyoruz. Alnımız terlemeden başarı bekliyoruz. Bol bol dedikodu yapmayı, kavga etmeyi öğreniyoruz.
Eğer zirvede çam olamazsan vadide bir çalı ol, ama ol. Balina olamazsan küçücük bir balık ol. Ama göldeki balıkların en kıvrak olanı ol. Ana yol olamazsan bir patika ol. Yalnız her zaman en iyi ol.
Hepimiz kaptan olamayız. Tayfalar da olacak, Yapmamız gereken şey yanıbaşımızda. Aslında mutluluk içimizde. Saygılarımla.
İsmet ÜÇOK