Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Gülşen Kazgın
Gülşen Kazgın

BİZ AŞKIN ÇOCUĞUYUZ , AŞKTA BİZİM ANNEMİZ

Yorum

BİZ AŞKIN ÇOCUĞUYUZ , AŞKTA BİZİM ANNEMİZ

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1350

Okunma

Okuduğunuz yazı 9.1.2013 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
BİZ AŞKIN ÇOCUĞUYUZ , AŞKTA BİZİM ANNEMİZ

BİZ AŞKIN ÇOCUĞUYUZ , AŞKTA BİZİM ANNEMİZ




Otobüsün camına başınızı dayayıp uykuya dalarsınız ya hani , sonra kolunuzun soğukluğuyla uyanır ,karanlıkta dans eden ışıkları seyredersiniz; yol uzundur ne de olsa , dalarsınız karanlığa . Aralığın soğuğu kimin umurunda . Kim dert yanar ki bundan içini Şems’le ısıtmışsa ; Mevlana’ya yol almışken kim takılır soğuğa.


Kucağımda bir kitap uykudan uyanmışım. Uyanmak içinmiş tüm yolculuklarım , rüyama uyanmak içinmiş kimseyi dinlemeyişim. Rüyama uyanmak içinmiş geceyi bekleyişim…

Kitabın sayfalarında ilahi bir dans başlamış. Biz kitabı okuyoruz ,o bizim içimizi . Bazı cümleler iki kez okutuyormuş kendini , noktanın ardından derin bir nefes alıp cümleyi harf harf içimize çekiyoruz. Biz ,siz birlikteyiz bu yazıda. Bu kitapta , bu yolculukta . Biz çıktık bu yolculuğa. Biriz ruhlarımızla. Biriz evrende. Tek bir vücut her şey aslında.

Usul usul bir dinleti başlıyor…

Ney sesi kulaklarımızdan kalbimize bir yol bulmuş akıyor . Çoktan yer etmiş kendine içimizin derinliklerinde. İlahi bir dil sesleniyor. Uyanışın müziği üfürülmüş ruhumuza. Kim karşı koyabilir buna…

Bulutlar liğme liğme olup kızıl bir dansın eşliğinde uyandırıyor günü ,güneşi. Ufukta güneş ,ufukta Şems ,ufukta Rumi…

Şems …

Işığının parlaklığı canımı canıma çarpıp çarpıp silkeliyor .’Aşk deryasında teslimiyet yelkeni açmadan yol alınmaz’ diyor.

Aşkımı içime doldurup ,huzura geldim şems. Dertleşmeye geldim. Hele ses ver! Yine çöktüm yamacına. Ey Şems ! Artık eskisi kadar çok konuşmuyorum. Sustum . Hamuş olmaya niyetlenen bir yüreği sürükleyip getirdim huzuruna . Suskunluğum açsın kapıları. Ne çok bağırıyordu içimin sesleri. Bu sefer sustum! Susmaya geldim ey şems! Aç kapılarını. . Hücrelerimin her zerresine kadar hissettiğim varlığın nasılda çekiyor beni kuyuya.

’Şems gibi bakmayan yüzü neyleyeyim. Yârenin yüreğine merhem olmayan sözü neyleyim. Kır kalemi ey felek! Şems yoksa ne diye devran edersin alemde. Zerrede âlemi , âlemde aşkı yaşamayan Âdemi neyleyim.’


Bu yolculukta herkes gönüle dost. Ama aşka aşıklar görünür oluyor göze. Aşka coşmaya niyet etmiş , aşka abdest almış bir yüreğe eşlik ediliyor yol boyunca. Ne güzel ki yürek titreyince , duyulası sesi ulaşıyor yerine.


İnsanlar geçiyor gözümün önünden ,yüzlerce insan. Zaman yok şimdi burada. Herkes başka boyuttan.

Bir derviş geçiyor önümden ,sonra biri daha, melekler tebessüm edip aşk merasimine çağırıyorlar çığlıklarıyla…

Yeşil türbenin altında dervişler sohbette. Muhammet kokusu gelir dervişlerin sohbetinden gören yüreklere…

"Şu zerreler güneşin ışığında sufîler gibi semâ edip dururlar; fakat hangi nağmeyle, hangi vuruşla; ne biçim bir sazla semâ ederler, kimsecikler bilmez!"

*Semâ sâfa, cana şifa, ruha gıda…

Semazenler dönüyor ,her şey yok oluyor. Bir tek aşk var şimdi meydanda. Bir tek aşka giden yol var. Dönerek yok olan tuzcu baba gibi ,yokluk var şimdi ,tavus kuşunun kanadında seyreyleyen yokluk ..

Hiçlik deryasında kana kana aşk şarabı içmek var şimdi. Görünmez bir çizginin böldüğü hattı-ı istiva denilen kutsal çizgiye yatırmışım ruhumu. Elim kalbimde ,şah damarımda başlayan yolculuk ,yıldızlara kadar ulaşıp ruhuma geri dönüyor. Her bir hücrem sema ediyor ney eşliğinde.

Alem dönüyor ey can!

"Bizim Peygamberimizin yolu aşk yoludur.
Biz aşkın çocuğuyuz, aşk da bizim annemiz."


Semazenler hırkasını çıkarırken ebedi aleme ,hakikate doğup ,oraya yol alırken ellerini çapraz bağlayıp ,BİR oluyorlar hakkın huzurunda. Salondan göğe yükselen rengarenk bir bulut beliriyor gözlerimin önünde. Gizli ruhun ,ruha selamını izliyorum sessizce.
Ey dost! Sen can’a aynasın ,Ey dost! Meyl ettiğin gidişler ,içimi yaksada , sen her daim candasın…

Yan !... diyorum içime !
Sadece sen yan!...
Ve ‘dayan’diyorum gönlüme
Herkes mutlu olsun ,sen dayan!
Aşk dediğin ya Allahtan gelmeli
Ya Allah için olmalı
Ya da Allaha ulaştırmalı
Yoksa yerle bir olmalı.

Alem dönüyor ey can!

"Bizim Peygamberimizin yolu aşk yoludur.
Biz aşkın çocuğuyuz, aşk da bizim annemiz."

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Biz aşkın çocuğuyuz , aşkta bizim annemiz Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Biz aşkın çocuğuyuz , aşkta bizim annemiz yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİZ AŞKIN ÇOCUĞUYUZ , AŞKTA BİZİM ANNEMİZ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hüseyin TOPHAN
Hüseyin TOPHAN, @huseyintophan
22.2.2013 15:48:22
Bizim Peygamberimizin yolu aşk yoludur.
Biz aşkın çocuğuyuz, aşk da bizim annemiz."Gönül serpilmiş dua için sanki resulü enbiya için sayfaya düşen içten bir yazıydı okurken keyiflendim kaleminizi ruhunuz kutlarım sevğilerimle
Etkili Yorum
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya, @mustafasakarya
10.1.2013 18:08:10
Hiç olmak mı? İnanın ben de bu enfes yazıda "hiç" olup kayboldum.

Çokça tebrikler.
Nilgün Akçay
Nilgün Akçay, @nilgunakcay
10.1.2013 01:01:41
Hiç olmak...istediğim.

Dünya dedim; seni sevmiyorum.

Sonra Yunus Emreyi okuyunca anladım ki kendimi kandırıyorum.

Aşk Sende Allah'ım.

Çok güzeldi tebrikler.
nargulu
nargulu, @nargulu
10.1.2013 00:35:50
ruhumuzu tatlı bir huzura yatıran, güzel bir yazı.. kutlarım emeğinizi...
fi
fildisikule, @fildisikule
9.1.2013 12:47:10
bir gülşen bu yazı. kuyulardan çıktım, yusuf gibi.. can silkelenirken yıkadı ruhumu.
yokluğa aşk içimizde seyrettiğimiz yolculuk. "Aşka coşmaya niyet etmiş , aşka abdest almış bir yüreğe eşlik ediliyor yol boyunca"

"Herkes mutlu olsun ,sen dayan!"
olursa Allah için olsun, dayan!
ne tarife sığmaz, yorumları fakir kılan bir yazı. arafın kolları sarmışken boynumuzu.
Allah her hâlin varlığında mutmain etsin, kalbinizin zenginliğini.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL