Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
shade.rebel
shade.rebel

AŞKIN BUZDAĞINDA

Yorum

AŞKIN BUZDAĞINDA

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

709

Okunma

AŞKIN BUZDAĞINDA

Kendimden vazgeçtim , sana “ ben “ kadar yakın olabilmek için “Avuç içleri gül kokan bir kız çocuğuna gelin ettiğim mavi düşlerimle son kez eğiliyorum satırlara. Bir türlü anlatamadığım, bir türlü ispatlayamadığım sevdanın ketum dilini yine yükledim dudaklarıma.
Hiçbir sıfatla özdeştiremediğim yüreğini anlattım harf harf. Gelincik tarlalarına hediye eylediğim gözyaşlarımla yazdım seni dua dua. Bu kez satırlarımda ölüm olmayacaktı, hüzün de..Bir yanıma Elifi, bir yanıma seni alıp pervazı olmayan düşlerime kanatlandırdım tüm kuşları. Tecritli ellerimi bıraktım umuda dökülen her kelimeye seni ilmekledim. Gözlerimin görebildiği sığ ufka senin yüreğinin genişliğini bıraktım. Adını bıraktım yalnızlığın kuraklığına. Seni anlattığım her bulut eteğini çekti nemli gözlerimden. Yüreğini özetlediğim her karanlık vazgeçti bendeki saltanatından.

Biliyorum bendeki hiçbir kelime senin bende ifade ettiğin büyüklüğü anlatacak kadar nüfus edinemeyecek dudaklarıma. Çünkü sen bende hayat kadar büyüksün , umut kadar mutluluk yüklüsün…Kendimden vazgeçeli yıllar oldu. Sana anlattığım hüzün buzdağlarını eriteli de çok seneler oldu.. Aşkın buzdağındayım,sensizim artık. Seni hiçbir zaman “ ötekiler “ kısmına koymadım. Seni bende hiçbir zaman “ sen “ kadar yabancı görmedim. Sana hiçbir zaman “ sen “ demedim. Çünkü sen bendin, ben de sen..Seni bu kadar " ben " yapmışken sitem etme bana “ ölümü “ bu kadar çok anıyorsun diye. Farkında değil misin be can, ölüme karşı tek sığınağım sensin. Tek duamsın dilsizliğin hükümran olduğu alfabede. Tek anlamımsın bensizliğin beş para etmediği yalnızlık mabedinde. Bilmez misin be can, bende " benin" kalmadığını..

Yıllar önce kendimi tüm kütüklerden zayi düşürüp bensiz yaşadığımı bilmez misin ey yar. Sonra sen geldin bensizliğin tecritli sofralarına. Bensizliğin kuraklığına umut öznelerini serdin. Elif bereketini bıraktın öznesizliğin kuraklığına. Hiçliğimin duraklarına bir anlam katan , hüviyetsizliğimi yüreğinle vücut bulan sensin. Bu kadar bütünlenmişken sana, ölümü nasıl öpebilirim ki dudaklarımla. Ve şimdi ben kendimden vazgeçtim sadece sana “ ben kadar yakın olabilmek için. Ve şimdi sen oldum bende sadece kendime “ sen “ kadar yabancı durabilmek için..Anla olur bende “ ben “ diye biri yok. Ben sadece “ sen’ im “. Senden önceki tüm sicillerimi sildim ben sadece sana aitim..Yürek sancımın tek refakatçisi, sözcüklerimin yegane bekçisi.....
Aldırma satırlarıma bulaşmış hüzün rutubetine. Önemseme kendimle olan savaşın galibine. Sakın ve sakın seni severken başka birisine meyl ettiğimi düşünme. Tek bir cümlem var mı öznesi sen kokan, yüklemi el kokan ? Sen varken gizlice hangi yasak düş’ü peydahladım düşlerime ? Senden başka hangi yüzde kuruladım gözlerimin rutubetini ? Hüzün çalan mürekkebimi senden başka hangi dudağa özne bilmişim ? Yok yok..Senden başka bir yâr bilmedim ben. Biliyorum bu sevdadan her zaman vazgeçmek isteyen taraf ben zannedildim. Gitmek için bahaneler üreten hep benim dilimdi. Ama gitmedim..Ama vazgeçmedim. Çünki ben seni dudaklarıma “ unutmak “ için mühürlemedim. Ben seni bir gün gittiğinde cevap hakkımı kullandığım cümlelerde harcamak için Elif’ime ellerini vermeni istemedim.
Ben sende “ kendimi “ sen kadar yakın bulduğum sevdim seni. Bereket diye aşıma, azığıma kattım seni, yalnızlığımı avutasın diye değil…Ben seni dua bildim semaya uzanan yakarışlarımda, ölümü dudaklarında hediye eyleyesin diye değil…Yürek sancımın tek refakatçisi, durma öyle ölüm gibi suskun suskun. Omuzlarındaki tüm umut türkülerini yığ kapıma. Gözbebeklerine istiflediğin hüzün yüklerini bırak avuçlarıma. Hadi uzat ellerini, yüreğimde nüfus edinen ölüme karşı saf tutalım gülüşlerimizle. Hadi daya yüreğini yüreğime, hayat yolunda bir an tökezleyen yarınlarımızı “ umut”landıralım nefesimizle.Hadi üzerimdeki tüm sıfatları çıkardım..Sadece seni giyindim.Suretimi de bıraktım geçmişime , aslım sadece sana ait…Gayri senin yürek rahmine düşmekte nüfusum..Soyundum benliğimden..Unutuldum bendeki bensizliğimden..Düşürüyorum kendimden..Tut beni yüreğimden,Tut ne olur kendime ait kirpiklerimden..Yolumuz uzun lakin susuzluğum aşikar..Suskunluğuma aldanma birazdan unutulmuşluğum azar..En iyisi ölüm beni yakalamadan,Varlığına kat beni..Çünkü hiçliğim ancak sende anlam kazanır...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Aşkın buzdağında Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Aşkın buzdağında yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AŞKIN BUZDAĞINDA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL