9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2468
Okunma
AT KAÇTI TORBA DÜŞTÜ
Sakın ha; balonuma lâf etmeyin, sonra karışmam!
Ne olur ki?
At kaçar torba düşer!
Adam yüksekten uçmayı seviyor.Seviyor da, uçmak için ısmarlama gaz ile
şişirilmiş balonla uçulmaz ki; Bir patlarsa afezenallah! Millet tayyare diye bir şey
icat etmiş, onlarla uçsana! Uçamaz; tayyareye binmeye mecali yok.
Efendim oldum olası her nereye gidersem gideyim, ayağım yere yakın olsun
istedim hep.Yüksekleri pek sevmem. Yükseklerde uçanlara da gıpta etmem.
Hem, yüksekten beni uçuracak ne bir tayyare hevesim, ne de kanadım var.
Balonla da uçmanın tehlikelerini bildiğimden, gideceğim yere çıplak ayağımı toprağa basarak gitmeyi yeğlerim.
Ne alâka şimdi? Diye soracaksınız biliyorum. Söyleyeceğim sabredin..
Başta demiştik ki; "adam yüksekten uçmayı seviyor" nedir yüksekten uçmak?
Bir hobi mi, yoksa yeryüzünden bunalıp da biraz hava alayım diye yükseklere çıkmak mı?
Hiçbiri değil efendim. Tamamen bir benlik olayı. Birilerine şirin görünmek, üstünlük taslamak, hava atmak, kendini yoktan bile olsa değerli göstermek. Dahası; ego tatmini. Bunlar literatürde "kibirli" diye tabir edilir.
Bulunduğumuz edebiyat ortamında, herkes kendince bir şeyler karalayıp okuyucuya sunuyor.Kimi eğlence peşinde, kimi sanat, kimi edebiyat, kimi zaman geçirmek peşinde.
Bir yanlışlık yok şu ana kadar. Çünkü kişi ne kadarını becerebiliyorsa o kadarını yapabilir.Daha ileriye gitme aşamasında çalışmanın, didinmenin birçoklarına zor geldiğini, yapamadığını hatta buna gerek görmediğini söyler.
Başarabildiği kadarını yazana sözümüz yok.Ama o da ben en iyisini yapıyorum diye karşımıza da çıkmasın.İşte burada dananın kuyruğu kopuyor.
Sayfasına gidiyorsunuz, efendim şiirinizin şurasında ufak bir çapak var bir zahmet düzeltin derseniz yandınız. Yanlış oldu derseniz atom bombasıyla bombalar sizi. Onun için "ufacık bir çapak var" diye nazikçe söylüyorsunuz.
Siz nasıl ve ne şekil söylerseniz söyleyin, o en iyisini yazmıştır.
O yüzden;
1-sizi her türlü gizli ihanetle suçlar
2-size engel koyar, yorumunuz sayfasından haliyle silinir bir nebze rahatlar
(nerden korkuyorsa artık)
3-elinden ekmeğini almış gibi düşman ilan eder.
4-o size her gün methiyeler dizen ruh gider, ne sayfanıza uğrar ne de bir daha selam verir.
Çok iş sanki ekmeğimi sen veriyorsun gelmezsen gelme kardeşim..
(Bu söz kendim için geçerli bazıları için kıyamettir.Çünkü ona yapılan yorumlardan bir tane eksik olursa uykuları kaçar)
Fakat şu yanlışlarını düzelt ne olursun.Şiir adına, edebiyat adına, sanat adına yazık oluyor.Seni gazlarıyla şişirenlere inanma!
Yalan söylüyorlar yalan! Hemde gözlerinin içine bakarak. Hataları göremeyen ya da bilmeyene sözüm yok tabii ki! Ya bilenlere bu işten anlayıp "muhteşem, böbreğine, dalağına, bağırsağına sağlık" diyenlere ne demeli.
Eeee onlar da biliyor ki; eleştirseler bombayı yiyecekler kafaya.
Onun için "yüreğine sağlık" de geç..
Geçtik de şu gaz verdiğin adam yükseklerden sana caka satıyor, edebiyatın içine ediyor baksana! Olsun be emanet ata binen tez iner.Yok arkadaş ben bu adam attan inmeden atını ürkütüp kaçıracağım!
Atı kaçırıyoruz çoğu zaman da torbaya çare bulamıyoruz.Haliyle mal sahibine kalıyor.
Edebiyat adına çıktığımız bu yolda öyle şeylere şahit oluyoruz ki; insanlığın yüzkarası desem çok olmaz sanırım.
Bir bakın son elli yılda sanat adına ülkemizde ne yapıldı. Hiç bir şey!
Ortalığa entel, toplum kültüründen uzak zırvalar doluştu.Siz kaliteli bir eser ortaya koysanız dahi yüzünüze bakan yok.
Şiir şairin evladıdır, hanginiz evladını terbiye etmeden büyütür, sokağa salar?
Sözümü fazla uzatmadan, kendilerini şair-i azam zannedip hatalarını kabul etmeyen zavallıları, edebiyat düşmanlarını kınıyorum.
Hatayı öven bir insan hatanın taa kendisidir!
Söylüyoruz da sonu ne oluyor? At kaçıyor, torba düşüyor.
kalın sağlıcakla