2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1066
Okunma
Hayat siyah beyazdır aslında.Ara renkler yoktur,tonlar.Biz bunları mutluluk oyunu oynarken uydurduk.
Moru arama sakın mutsuz olursun.Biz bazen hayatı alır bu sıkıcı halinden azat etmek isteriz.İşte bunun için türlü hayallere dalarız.
Daha güneş bir mızrak boyu çıkmışken sebat edip çıktığım bu yolculuklar,gözyaşlarımla ıslanan simidim,kendime bile itiraf etmekten korktuğum duygularım…
Ve katilim sen!
Bana hayatı yanlış anlatan sen!
Çamura bata çıka ağlayarak aştığım bu yollar hep senin yüzünden.Senin çocuğun olmanın eseri bunlar.Yok işte prensler ,prensesler sevgi ve sadakat ile selenat yapan aşıklar,asla unutmayanlar,kan kussa da vazgeçmeyenler.
Şimdi doğru söyle bari anne!
Sen bu masalı nereden okudun bana?
Anneler çocuklarını hayata hazırlar,direnmeye,zorluklara,yılmamaya.
Sen ne yaptın anne?
Sen ne yaptın?
Burnuma gelen toprak kokusu ölümü özletiyor bana şu ümitle çağlayan nehrin yaşama sevincine karşın.
Yok anneciğim yok.Merdiven başlarına koyduğun testilerin anlamı!
Sehpalara dizdiğin o kristal şekerlikler hep göstermelik,içi boş.Hepsi yalan.
Kendine kurduğun yalan dünyaya beni de inandırdın.Ama insanlar öyle değil,hayat bu değil.
ANNECİĞİM!
Ben insanların gözlerine bakarken,gözlerimi kocaman acıp ümitle ve sevgiyle daldığım derinlerde boğuldum.
Şimdi çok üzgünüm anne çok çok çok.