1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
698
Okunma

Ben bilerek göletlere basanlardanım.
Şap diye ayağımın içeri girmesi ve sırılsıklam olmak bana ayrı bir mutluluk verir.
Yağmurda şemsiye kullanmam, ömür kısa ıslanmak lazım.
Kar yağarken yaşıma bakmadan ağzımla yakalamak tabiatımdandır.
Nerede bir çocuk görsem severim.
İnsanlarla konuşur,gülerim.Onların sadece ruhlarıdır beni ilgilendiren.
Sosyal olmak için ter dökemem.
Sevmediğim insanların yanında bulunmam.Eğer mecbur kalırsam bin yıldır açılmamış bir kapıyı andırır ağzım.
Otobüse binince yanımdakilerle tanışır konuşup gülerim.Elimde varsa yediğimden veririm.
Usturuplu gülemem,ayağımı yere vurarak tepinerek gülerim.
İstediğim gibi konuşurum.Ortam zaman yer ve mekan kavramım zayıftır.
Tanımadığım her insanın hanesine artı bir puanla başlarım ilişkilerime.
Siyasi davranamam,istesem de başaramam hiç de istemem uğraşamam.
Etten önce kazana düşerim.
İçimden geldiği gibi davranırım.
Beni duyguları gösteren bir röntgene koysalar en ufak bir kötülük bulamazsınız kalbimde.
Zayıf noktalarımı anlatır dururum,başarısızlıklarımı.
Aptal durumuna düştüğümde gülerim herkesten çok.
Hatalarımı söylediklerinde düşünürüm,susarım.
Bana kötülük yapan insana karşılık vermem,uzak dururum.
Elimde olanı dağıtırım .
Başkalarının acıları acım olur.
Mutlulukları mutluluğum.
İntikam ,kin ,haset yok defterimde.
Kendimi düşünür gibi düşünürüm insanları.
Kötü duruma düşene yardım ederim,kınamam,ayıplamam,kahrolurum onunla.
Kimsenin açığını aramam,eksiğini.
Biraz hayalciyim ,biraz deli,çokça iyi niyetli.
Ama anlamıyorum enayi diyorlar bana en sevdiklerim bile