Napoli futbol takımı devre arası kampı için Antalya’da idi. Bir röportaj hazırlamam için beni yollamışlardı çalıştığım gazeteden. Kaldıkları otele yerleştim, gerekli görüşmeleri ayarladıktan sonra tüm öğleden sonram boştu. Kapalı havuzda biraz vakit geçirdim, saunaya girdim. Göz gözü görmediğinden nerdeyse kızın üstüne oturuyormuşum. Gülüştük tanıştık sohbet etmeye başladık. Çok gençti. Anlayamadığım bir aksanı vardı. Mesleğimi sordu kendini anlattı, sohbeti tatlı sesi buğulu saçları kıvırcık bu güzel aklımı almıştı.

Çıkışta duş alıp havuza tekrar atladık. Bir türlü adını söylemiyordu. Giderken telefonunu istedim mail adresimi istedi birazdan bakarsın dedi. Son yedi rakamını şifreli olarak yollayacağım çözersen beni arayabilirsin dedi. Yaşına göre hem çok olgun hem zeki biriydi. Ağzım açık salınışını izlerken yakaladım kendimi zira çok seksi yürüyüşü vardı.

Gelen mailde işte bu yukarıdaki fotoğraf vardı. Gönderen konu kısmına 1982 yazmıştı. Rossi çok tanınmışlardandı, Gentile 6 numara giyiyormuş güzel bir tüyo idi bu. Demek ki bu oyuncuların kim olduğunu bulursam telefon numarasına da ulaşacaktım. İnternetin başında eski İtalyan futbolcularının görsellerini araştırdım. Mazi gözümün önünden geçmiş oldu. Zoff’un kişiliği sporculuğu, defansın mücadelesi ve o güzelim yıllar…

Sonunda isimlere ulaştım. Ama forma numaraları konusunda çelişki vardı. Değişik yıllarda değişik numaralarla oynamışlardı. Şifre 1982 yılında saklı olmalıydı. O yıl şampiyon olan takımın listesine bir şekilde ulaştım ve numarayı tespit ettim. En sondaki yedek kaleciymiş o yüzden zorladı epey beni. Hangi operatör olduğunu da tahmin edersin dedi. İtalyan takımının sponsoru olan firmadır diye tahmin ettim ve aradım. O çıktı, sesinden aksanından hemen tanıdım. Akşam yemeği için randevulaştık.

Çok heyecanlıydım, şaka gibi ama tam beş yıldır ilk kez biriyle yemeğe çıkacaktım. Spor bir takım seçtim yemek için. Kaleiçi’nde eski taş yapıdan restore edilmiş bir mekânda onu beklemeye başladım. Geldi; gece mavisi ipeksi bir elbise giymişti. Uzattı elini merhaba ben İlgin Galli dedi.

Yemek boyunca güzel gülüşüne takıldım. Birkaç kadeh sonrası beynimi kurcalayan soruyu sordum. Galli soyadı nereden geliyor dedim. Anlattı.
Annesi eski eşi ile Milano’da yaşarken babası Galli ile yaşamaya başlamış sonra boşanmış eski eşinden. O günlerde babası hangi takıma transfer olursa oraya taşınmışlar. Futbolla bu denli içli dışlı olunca da mesleğini bu doğrultuda seçmiş. Buraya da Milano’yu çalıştıran babası ile birlikte gelmiş.

Sevinçle bana bir sır vermek istediğini söyledi. İsmini şu an söylemeyeceği bir takımdan teklif aldığını söyledi. Eğer olursa ilk kez bir kadın teknik direktör olacaktı ülkemizde.
Kadınlar şundan anlamaz bundan anlamaz derken, futbol oynamaya da başladılar bir de erkek takımların başına teknik direktör olmaya adaylar. İnanmak zor ama başka ülkelerde alt liglerde böyle şeyler olduğunu duymuştuk. Ülkemizde ise bir ilk olacaktı. Halen inanmakta zorlanıyordum.

Bu iş olursa buraya yerleşeceğinden görüşme ihtimalimiz de olacaktı bu çok heyecanlandırdı beni. Yemek sonrası yürüyüş yapmak için taksiye binmedik. Sigarasını alacağı karşıki büfeden bir şey isteyip istemediğimi sordu.

Bir şey istiyorum…

Kimse alkollü iken sürücü koltuğuna oturmasın!

17.12.12
Nadir