Yaşamak için mutlak gerekli olan temel öge sudur. Bir başka deyişle, su varsa hayat da vardır.

Her zaman derin saygıyla andığım bir rahmetli büyüğüm, çok uzun zaman önce bir gün evlerine ziyarete gittiğimizde evinin tavan arasını göstererek, ‘ Bak, evladım, burada yaklaşık kırk yıllık sabun var.’ dedi.

Merakla bir sandalyeye çıkarak tavan arasına baktığımda birkaç çuval rengi kaçmış ama mis gibi kokan sabun gördüm.

Yüzüne baktığım zaman aklımdan geçen soruyu anlamışçasına ‘Evladım, bir evde mutlaka hem de bol miktarda bulunması gereken şu dört beyazı iyi öğrenmelisin:
1-Un,
2-Yağ,
3-Şeker,
4-Sabun
diyerek şöyle devam etti:
‘Bunlarla seferberlik ya da savaş zamanında makul bir süre aç kalmaktan kurtulabilirsin.’

Bu açıklamasına çocuk halimle hemen bir cevap verdim:
‘Evet, ama öyle bir şey var ki o olmaksızın bu saydıklarınız hiçbir işe yaramaz, su!’

Çok kültürlü ve son derece ileri görüşlü o rahmetli büyüğüm:
‘Oğlum, aferin sana! Senden de böyle bir karşılık bekliyordum zaten. Elbet su yoksa gerisi boştur!’ diyerek omzumu sıvazladı.

Su, hayattır; bunu iyi biliriz ancak onu nasıl hoyratça tükettiğimizi de hiç inkâr edemeyiz.

Yüce Yaradan’ın tüm canlılara bahşetmiş olduğu en büyük nimetlerdendir su. Değil mi ki canlıların yaşayabilmeleri için su elzemdir, o halde kıymetini çok iyi bilmeliyiz.

Yeryüzünde ülkeler ve kıtalar arasında su savaşları çoktan başladı bile. Sonumuz hayrola!

Hoş, esen ve sevgiyle kalınız…

14.12.2012