Hay Tamer kadar taş düşsün başına emi! diyesim geliyor bazen içimden...

Ama öyle tatlı anlatıyor ki adeta dudaklarından bal damlıyor...

Tamer’im şöyle,Tamer’im böyle,Tamer’im şöyle iyidir Tamer’im böyle iyidir...Tamer’im !Tamer’im !Tamer’im !

Oturum konumuz sağlıklı iletişim.Sen dili,ben dili,etkin dinleme vs vs.Eve ödev veriliyor.Eşlerimiz ve çocuklarımızla nasıl konuşabiliriz,onlarla olan sorunlarımızı nasıl çözeriz.

Bu beşinci oturumumuz,ve arkadaşımızın eşini artık çok yakinen tanıyoruz...Sağ olasın Tamer ağbi,melek gibi bir insan...

Her türlü sorunun üstesinden geliyor Allah nazarlardan saklasın.

İnsanın eşini bu kadar sevmesi ve onun tarafından bu kadar onure edilmesi az rastlanır bir şey olsa gerek.Şahsen ben ilk defa bu kadar güzel anlatılan bir karı koca ilişkisine tanık oluyorum.

Peki ne kadarı doğru ne kadar yalan demiyelim de ne kadarı abartı olabilir?

Olsun yine de dinlemek insana haz veriyor.Arada bir arkadaşlarla aramızda ;hadi canım,yok artık;der gibi birbirimize baksak ta,yiğidi öldür hakkını ver derler ya,kadın öyle bir tatlı dil ile anlatıyor ki ister istemez kayıtsız şartsız inanıyorsun.

----Mesela bir gün Tamerim’e dedim ki; diye başlıyor söze ve gözlerinin içi gülerek:

-----Tamerim,bugün çok güzel bir bot beğendim,ama çok pahalı geldi bana.Eğer çalışan bir bayan olsaydım alırdım...

Sonra mutluluk yüzüne iyice bir yerleşerek gülümseyen gözlerini bizlere bizlere çevirerek devam ediyor:

----İnanın arkadaşlar,Tamer’im döndü ve bana ne dedi biliyormusunuz ?

-----Çiğdem’im o nasıl laf öyle,senin paran benim param mı var,sen çalışmıyorsun diye istediğin bir şeyi alamıyacaksan ben niye varım,sen benim için çok değerlisin,bir daha sakın duymayım,kurban olurum seni verene...

Biz ağzımız açık dinliyoruz.Daha neler,neler neler...

Rehber öğretmenimiz Öznur Hanım’da dünya tatlısı bir insan O’da bizimle hem fikir,herbirimiz gibi Tamer ağbi hayranlarından,merakla ve o tatlı gülümsemesi ve şirin mi şirin kendine has konuşma tarzıyla ve o güzel yüz mimiklerini de katarak, sesli düşünüyor:

-----Çok merak ediyorum,Çiğdem Hanım ve Tamer Bey nasıl kavga ediyorlar acaba ?

Ben gözümün önünde canlandırıyorum hemen:

Çiğdem Hanım:
-----Tamer’im gel şu güzel boğazını azıcık sıkayım !

Tamer Bey:
----Çiğdem’ciğim mutfaktan kürdan getir tatlım,seni müsadenle az birazcık döveceğim!

Kimi zaman imrenerek,kimi zaman azıcık kıskanarak dinliyoruz Çiğdem Hanımı...

Eeee sadece Tamer ağbimizin övülen taraflarını dinliyoruz ama,Çiğdem Hanım’da çok şeker bir insan işin doğrusu.Maviş maviş gözleri pırıl pırıl neşe saçıyor etrafa.Omuzları dimdik,öz güven o biçim...

Eeee insanın öyle bir eşi varken arkasında dağ gibi duran,aslında işi iy biliyor Tamer ağbimiz.Ver gazı ver gazı...Yağla balla yolla.Al işte kendine güvenen,mutlu,yarınlara umutla bakan ve kendisiyle barışık bir kadın Çiğdem Hanım...

Aslında kendisine yatırım yapıyor Tamer Bey.En iyi eş"sevilen,seven,öz güveni olan,mutluluğu evinde eşinde bulan hayata pozitif bakabilen bir eştir...

Melek mi ?

Cin mi?

Hin mi?

Bilemiyorum Tamer agbi ne /sin ama...

Arada bir de bizim evlere uğrasana...