3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1140
Okunma

Bir kere yalan dilinden eksik olmayacak. Aldatman gerek ve aldatılman gerek ki adına "aşk" desinler, bu boktan hormonların. Sonra umurunda olmamalı sevdiğini sandığın şahıs. Neden olsun ki? Bırak ölsün. Sanane. Çiğne ağzında şehvetli sözleri, sabah namazına giderken sokağa balgamını bırakan dedeler gibi tükür. Sanane ki oğlum o kadından. Sanane ki kızım o baydan. Kız, kadın olduğu pislikte bıraktı bekaretini, çocuk milli hasılasını yüklendiği yerde bıraktı şerefi. Sen neyden bahsediyorsun. Aşktan mı?
Bak dinle; aşkı sol tarafın değil dik tarafından kustun. Kendine "erkek" demeyi yakıştırdın. Diğeri de aşkı soluna aldı, şehveti de ağzına. İffetli kadın dedi o da kendine. İşte aşk budur (!) Öyle değil mi?
Unutmadan da belirteyim sonra yanılıyorsunuz. Söz vermek... Sözü vereceksin ve tutmayacaksın. Herkes kendi dalgasının yüksekliğinde boğulacak. Bu söz veriş aslında bir uzuv veriş gibi olacak. Kadın da erkek de kıvıracak dansöz gibi. Kalkıp yeniden aşk denecek sonra buna. Ama henüz tam olarak aşk olmadı bu. Şunu da ekleyelim ;
Hiç ihanet etmeden olur mu. A aaaa ne kadar da düşüncesizsin. İhaneti öyle bir edeceksin ki sifonu bu pisliğin üzerine başkaları çekecek. Sen sadece köşene çekilip seyredeceksin. Sonra göz göze geldiğinizde birbirinize dünyanın en yalan kelimelerini toplayacaksınız.
Adına aşk deyip, seni seviyorum diyeceksiniz.
Ve bizler de ağzımızı kıç gibi yapıp, sizlere güleceğiz. Aşkmış... Pehhhhhh..
Bahattin BERKDİNÇ