Geçmişte daha sık görülse de, 21. yüzyılda da hala yeraltından işleyen en cahilce ayrımcılık. Mezhep kavramı, bir dinin çeşitli görüş ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollarından her birine verilen isimdir. Tanımında da geçtiği gibi ’bir dinin’ yani aynı dine mensup kişilerin farklı düşünceleri doğrultusunda karşılıklı olarak yaptıkları hatadır. Mezhepler dinimizde Şiilik, Haricilik ve Sünnilik olarak üç ana gruba ayrılır. Bunların ne olduğunu tek tek açıklamaya gerek duymuyorum çünkü az çok herkes hepsinin hakkında belli bir görüşe sahip hem de yıkılması mümkün olmayan cahilce tabular ile. Ben sadece bunların günümüzde ne tür olumsuzluklara, ne tür cahilliklere ve hatta ne tür ayrımcılıklara neden olduğu konusu üzerinde duracağım.

Mezhepler ayet ve hadisleri farklı anlamaktan kaynaklanan ekollerdir. Yani farklı anlayışların İslam toplumunda yarattığı bir ayrılıktır. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed döneminde açıklanamayan veya anlaşılamayan ayetler Peygamberimiz tarafından izah edilirdi. Eğer Peygamber efendimiz de konu hakkında bir cevaba sahip değil ise vahiy beklenir, duruma göre halka açıkça izah edilirdi. O dönemde Peygamber efendimizin dedikleri ve yaptıkları kurumsallaşmış olarak kesin bir bağlayıcılığa sahipti. Hz.Muhammed ne diyorsa o kabul ediliyor, Sahabeler tarafından o yapılıyordu. Çünkü bir ayette ’Peygamberiniz size ne emretmişse alın, neyi yasaklıyorsa ondan da kaçının’ deniliyordu. İşte o dönemde bu yüzden ne farklı görüş ayrılığı vardı ne de karşıtlık anlamında düşünce çatışması vardı. Yani mezheplere ihtiyaç duyulmuyordu, ki günümüzde de neden duyulduğu konusu da sabahlara kadar tartışılabilir. Neyse konuya dönelim, Peygamber efendimizin vefatından sonraki dönemlerde açıklanamayan ayet ve hadisler herkes tarafından kafasına göre yorumlanmaya ve bununla beraber farklı düşüncelere yol açtı. Bu da kaçınılmaz olarak mezhepleri ortaya koydu. Burada anlamamız gereken en önemli şey ’Peygamber efendimiz döneminde, mezhep diye bir şeyin olmamasıdır.’

Günümüzde de devam eden bu mezhepler sonucu ’Sen Alevisin, sana kız yok’, ’Sen Sünnisin, bizden değilsin’ gibi saçmalıklar süregelmiş, insanlar birbirlerine düşmanca bakar olmuştur. Biraz araştırma yapmadan, değiştirilemez düşüncelerle hareket ederek cahilliğimizi kanıtlamış oluyoruz.
Mezhep karşıtı insanlarsa bu konuya İmran Suresi 103. ayet olan ’Hep birlikte Allah’ın ipine, sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin’ ile cevap vermiştir.

Yıkın tabularınızı, içinizdeki ayrımcılık fikirlerini bir kenara atın, bir kere geldiğimiz bu dünyada fitneliğin, fesatlığın hatta cahilliğin hiçbir manası olmadığının farkına varın, karşınızdakine her neye inanırsa inansın, her ne düşünürse düşünsün önce insan olsun! düşüncesiyle yaklaşın diyerek, yazıma Hz.Muhammed’in bir duasıyla son veriyorum;
’Ya Rabbi, dirilerin ve ölülerin fitnesinden sana sığınırım.’...