Yazın kavurucu güneşinde ansızın bir serinlik hissetti deniz ,gökyüzünden düşen yağmur damlaları değildi bu sadece dışardaki çocukların su tabancasından onların balkona sıkılan bir suydu.bağırdı ansızın avuçlarını sıkarak gidin burdan diye..
başka bişey yapamıyordu çaresiz sallanıyordu oturduğu yerde bazen onlara ayak uyduruyor sokak maçlarına eşlik ediyor küfürleyle bazende susarak boynu bükük bakıyordu kocaman gözleriyle.. çocuklar nerden bileceklerdi onun küçük yüreğindeki yangını ,nerden bileceklerdi maç yapamamanın koşup yürüyememenin derin acısını..gözleri iri ve siyahtı denizin .saçları kumral teni beyazdı uzun bacakları vardı.ama yürüyemiyorlardı artık!!!
çünkü üç yıl önce ona sarhoş bir sürücü çarpıp onun özgürlüğünü almıştı elinden .sarhoş sürücü hapis bile yatmadı cezasız kaldı..deniz ömür boyu sandalyeye hapis kaldı.
adalet nerede kimin yüreğinde deniz ne yapsın?dışarda oynayan çocuklar ne yapsın?
kim suçlu ?tanrı mı? kader mi?onu mahkum eden çarpan adam mı?
Trafik kurallarına uymak ve gencecik insanların hayatlarını söndürmemek için bir kere daha vicdanınızı dinleyin ve arabayı içkili kullanmayın!!!!