3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
977
Okunma
Günlerdir ağrıyordu dişim. Yirmi yıl kadar önce ağabeyimle aynı sınıfta okumuş bir diş hekimi, parasız yatılı okulda birlikte okuduğumuz ağabeylerimden diş hekimi Ali Rıza Yanık, doldurup kaplamıştı dişlerimi. Eh, yirmi yıl; hayli uzun zaman kullandım. Nihayet bu ağrıyan dişin miadı dolmuş olmalı diye düşündüm. Yine ona bir ön muayene oldum. ’Çekersek, bu üç köklü diş, seni bir hafta sallar!’ dedi. Çektirmedim. Çünkü iki gün sonra rehber olarak gün boyu konuşacaktım.
Sosyal güvencem olduğu için, bu kez önce, geçen hafta Antalya Ağız ve Diş Sağlığı Bakım Merkezine randevu alıp gittim. Bir film çekildi. Acaba dedim, çürümenin boyutu ne durumda? Tümüyle çekilmesi mi gerekli, yoksa kaplama sökülüp yeniden dolgu yapılabilir mi?
Film neticesinde doktor, ’Çürüme ta arkaya kadar işlemiş; hani bir dolgu yapılsa altı ay, bilemediniz bir yıl daha kullanırsınız belki ama, netice alınmaz, böylesi durumlarda çekilmesi daha uygun!’ dedi. Tarih 30 Kasım’dı. Bunun üstüne doktora, 2 Aralık günü, gün boyu konuşmam var, bu çekimi erteleyelim dedim. ’O zaman şu antibiyotiği kullanın. İstediğiniz gün gelin, çekelim!’ deyip reçetemi yazıp verdi.
Dün öğleden sonra yine gittim aynı doktora. Anımsayamadı daha önce ne yaptığını, ’Ben size ne demiştim? sabahtan gelin dememiş miydim?’
Siz bana, ’Siz dişinizi çektirmek istiyordunuz değil mi? İstediğiniz gün gelin!’ demiştiniz dedim. Tekrar arşivden çekilen filme baktı.’Sabahtan gelin demişimdir, şimdi biraz geç oldu, yeterince steril malzeme yok, bir aksilik çıkarsa, kirli aletlerle müdahale etmek istemiyorum!’ deyince, anlayışla karşıladım. Memnuniyetle deyip ayrıldım. Fakat içime de bir güvensizlik girdi. Ne demek bir sağlık kurumunda yeterli steril malzeme olmayışı; haksız mıyım yani? Fakat bu doktorun suçu değil elbet!
Artık bu sabah karar vermeliydim. Hangi doktora gideceğim, ne olacak dişim? Yüreğim, eski doktoruna git dedi.
Ali Rıza abiye gittim. Durumu anlattım. Çekilecekse de siz çekin dedim.
Önce kaplamayı söktü. Baktı gerçekten öbür doktorun dediği doğru; oyulmuş ve diş artık tükenmiş. Narkozlu iğne yaptı. Uyuşunca ağrı duymadım. Bir asıldı, kök henüz sağlam, gelmedi fakat çürük kısım koptu. Sonra azı dişimin üç kökünü kesti, birbirinden ayırdı ve ayrı ayrı daha kolayca çekti.
Bu iş bitti de bir de şiirleyelim dedim artık.
ZORLU ÇEKİM
Çoğu gitti azı kaldı
Bitti bitiyor derken hayat
Dünyaya kazık çakan kim?!
Bir dişimi daha çekti hekim
Üç köklü, azı dişim
Öyle kolay iş değil
Bu çekim zorlu çekim!
İçten oyuktu dişim
Çekerken kırıldı üstten
Fakat hekim usta hekim
Kesti dişi, ayırdı kökten!
Nasıl çıktıysa bir bir
Günü gelince dişler
Çürür, düşer, çekilir
’Başa gelir olmaz işler’
Hayat verdiğini alır
Geride biraz hüzün
Biraz ağrı sızı kalır...
Toprak olur çürür beden
Var mı aslını inkâr eden;
Var diyorsan, söyle
Nerede büyük deden?!
Hayat bize dar gelir
Ölümse çok büyük beden,
Kabir ile kefen!
Şaban AKTAŞ
07.12.2012