KORKULARIN ÜZERİNE GİTMEK


sabah mis gibi kokulara uyandım,içerisini tatlı mı tatlı kokular sarmış
- bi’ pastaneden içeri adımımı atmışım da oranın fırından yeni çıkmış binbir
çeşit kokusunu içime çekiyormuşum gibi,nefis -

üzerimde kareli - rengarenk - yumuşacık bir battaniye ,keyifle
gömüldüm,,gözlerimi yummuştum ki tekrar,
- hadi kalkmıyor musun? poğaçaları soğutma,kurabiye de yaptım,çayı da
demliyorum hemen diye buyuran sesi duymamla fırlamam bir oldu.
aslında çok erken uyanırım ben de,nasıl olduysa küp gibi uyumuşum!
ve,dün geceye rağmen tüy gibi hafifim ilginçtir ki!
normalde bu kadar içmeye başım zonkluyor olurdu...

- günaydın
- ha,evet - banyoyu kullanabilir miyim?
- tabii,temiz havlu da al kendine çekmeceden
bu adam titizlik manyağı resmen,her taraf tertemiz,bi’ düzen bi’ düzen!
takdir ettim bi’ defa daha...

- nasıl rahat ettin mi kanepede?
- hem de nasıl,bebek gibi uyumuşum!..sen ne ara yaptın bunları,uyumadın mı
hiç!
- uyudum bi’kaç saat,sonra...ne zamandır biri için yemek yapmıyordum - uyku
da tutmayınca -

- hımm,şahane,yine harikalar yaratmışsın...
benim de ne zamandır kimse için bi’ şey pişirdiğim yok diye geçirdim içimden

- poğaçalar dere otlu ha,en sevdiğimden
- kurabiyeleri reçellerle dene,dedi...

çeşit çeşit - rengarenk - reçeller masada - iştahımı kabartsa da en
sevdiğimin, çileklisinin tadına baktım sadece
- şahane olmuş gerçekten de...
- şunun da tadına bak
- kendimi frenlemezsem uçan balon olurum sonra,spor yaptığım da yok - hiç
sevmem - yüzme dışında çok sıkıcı gelir bana,yürümeye çalışırdım eskiden bi’
de - bazen o da - hareket lazım hareket...

- dün gece,dedi...
- ha,evet,daha sonra konuşalım mı? çıkmam lazım şimdi,her yer her yerde,
yerleşemedim daha!..
- peki,dedi,akşama doğru gel ama...geç kalma da yemeklerin hakkını verelim...
- ya,ben yapsaydım bu defa
- yok,ben kafamda tasarladım ne yapacağımı,bi’ dahakine yaparsın sen de...

doğru ya,ben tasarlamadım ne yapacağımı,genelde sabah gözümü açar açmaz
o gün ne pişireceğimin planını yaparım yataktan kalkmadan...

- rakı balık düşündüm akşam için,uyar mı?
- ya,uyar uymasına,balığa bayılırım - her gün olsa yerim de,içme işine dikkat
etmeye çalışıyorum - her gün her gün değil de,ara ara işte - ama balığın
hakkını verecez madem,fazla açılmadan - ufak ufak -

gittim ben görüşürüz diye fırladım ki! çıkmamla onunla çarpışmam bir oldu
- farkedememiştim - hay Allah!
belli belirsiz bi’ sesle bi’ şeyler mırıldandı...
benimse yüreğim deli gibi çarpmaya başlamıştı bile,korku kapladı her yanımı!
nedenini çözemediğim bi’ çeşit fobi! - cüce fobisi! -
kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu,dehşet içinde,sesim titreyerek
konuşmaya çalışsam da,saçmaladım işte heyecandan!
- afedersiniz görmemişim bi’ an!

hay senin anına!.. - adam’a çok küçüksün,farkedemedim denir mi!?. -

- tamam,önemli değil diyen,alçak ama tok sesiyle,ürperdim!..
bi’şeyler geveledim yine,saçma...

- dışarıya çıkıyordum - bahçeye - biraz koşucam,eşlik eder misiniz bana,
tanışırız hem dedi...
- şey,yok! oda’ma dönmeliyim,dün gece...

ne saçmalıyorsun kızım sus! hiç konuşma,reddet gitsin,koşacak mı?
uçacak mı? konacak mı? diye geçirdim içimden,ateş bastı korkudan her
yanımı,kıpkırmızı kesilmişim,anlayacak diye ödüm koptu!..
kapının önüne gelmişiz bu arada,
- peki ben geleyim,bi’ kahve ikram edersiniz belki...
- ha! yok ben çok içtim bu sabah,fazlası çarpıntı yapıyor!..
- o zaman geliyorsunuz benimle,temiz hava da çarpmaz ya! hah hah diye pis pis
güldü! ısrar ediyorum diye de ekledi - pis bücür -
içerde tek başına onunla kalmaktansa kabul ettim teklifini!.. - gönülsüz -
korkuların üstüne üstüne gitmek gerekirmiş,fırsat bu fırsat demiş oldum
ister istemez!..

dışarı çıktığımızda derin bi’nefes aldım,derin derin...




Gülnur Yener Sarıtaş
17/11/2012



www.youtube.com/watch?v=wcGgY4eJ5xs&feature=share
Matt Elliott — Please Please Please




Resim - Muhsin Bilyap