NUH’UN GEMİSİNE BİNMEK
Bir aile, çocuklarına; bir usta, çırağına; bir öğretmen de topluma yol gösterir. Bu yol gösterme verilen eğitim ve öğretimdir.
Tohumun şekillenmesi için nasıl ki birtakım aşamalar gerçekleşiyorsa eğitim ve öğretim de inişli çıkışlı aşamalardan geçecektir. İşlenilmezse, üzerinde çalışılmazsa hiçbir nesne şekillenemez. İnsanda “İşleme” diye isimlendireceğimiz eğitim sürecinde hayatı, görev ve sorumlulukları öğrenecektir. Bu uzun, sabırlı ve meşakkatli süreçte öğretmen etkin bir rol oynar. Öğretmen bazen mimar, bazen bir heykeltıraş olur, onlar gibi eserini incelikle, ustalık ve sabırla işleyerek “canlı” bir sanat şaheseri ortaya koyar.
Bir heykeltıraşa: “Çok harika bir heykel yapmışsınız” diye iltifat edildiğinde heykeltıraş şöyle bir cevap vermiştir: “Ben hiçbir şey yapmadım, sadece fazlalıkları yonttum.”
“Bilgi bir mum gibidir başka bir muma ateşini verirken kendinden bir şey kaybetmez.”
Öğretmen de bir mum gibidir, bilgiyi verirken hem karanlıkları daha fazla aydınlatır, hem bilgisini aktararak toplumun öznesi olur ,yani kim hangi meslekten olursa olsun mutlaka öğretmenin el emeği göz nuru olur.
Unutulmamalıdır ki medeniyetlerin gelişmişliği, eğitim ve öğretimlere bakılarak anlaşılır,bu gelişmişliğin anahtarı öğretmenlerdir, eğitimcilerdir.
Yazımı şairin şu sözüyle özetlemek istiyorum: “ Tohum saç bitmezse toprak utansın
Hedefe varmayan mızrak utansın.”