Bir son bahar aylarıydı köyümüz şehirden çok uzak olduğu için
Babam alış veriş için şehre gidince kalmak zorundaydı ancak işlerini bitire bilirdi
Yine bir sabah kalktı yola koyuldu kendiside anama bize tembih etti
Mala koyuna erkenden yemini verin her işinize dikkat edin dedi o gün işleri bitirdik
Akşam oldu yemek yedikten sonra yazık anam dedi çocuklar uslu oynayın ses çıkarmayın
Ben çok erken kalkacağım mala koyuna yem vereceğim bir büyük odamız vardı
Dört köşesinin üç köşesi tahta sekiyle döşenmişti hepimizin o sedirin üzerine yünden
Yataklar serilirdi ayrı ayrı bir odada yatardık Anam uyurken on beş yaşında ki abim
Bizi başına topladı ne ki sessiz oyunlar varsa oynadık abim dedi sıkıldık
Daha bir başka oyun oynayalım bizde abime katıldık abim aklıma güzel bir oyun geldi dedi
Mızıkacılık oynayalım bizi bir bir isimlendirdi ben eşek olacağım bana dedi sen it ol
Benim üzerime çık üçüncü kardeşime dedi sende kedi ol bestinin üzerine çık
Öbür kardeşime de sende horoz ol hepimizin üzerine çık
Ben bir iki üç deyince her kes adını koyduğum hayvanın sesini bağırarak taklit edecek dedi
Ben a i anıracam köpek havlayacak kedi miyavlayacak horozda var kuvvetiyle ötecek dedi
Bizi sıkı sıkı tembihledi bir iki üç deyince her bir ağızdan avazımız çıktığı kadar bağırdık
Çokta eğlenmiştik yazık anam uykudan sıçrayarak uyandı neye uğradığını şaşırdı
Çocuklar ne oldu dedi hepimiz sus pus olduk iş işten geçmişti zaten anam ne yapayım ben size dedi
Birazda azarladı kalkın her kes yatağına yatsın dedi yinede biz çok eğlenmiştik
O anıyı hiç unutamıyorum ne yazık ki anamın uykusunu kaçırmıştık

BESDİ CE