Sabıka…
Hepimiz sabıkalıyız aslında ama aşktan ama arkadaştan ama hayattan…
Korkularımızla yüzleştiğimiz anlardır aslında sabıkalı oluşlarımız ve hep aynı korkunun eşiğinde çıkar vurur alnımızın ortasına o sabıka bütün haşmeti ile…
Geçtiğimiz gün bir genç televizyonda hırsızlık yaptığı için yakalanan ve karakola götürülen annesi on ay önce ölmüş olan hani babası olmayan genç….
Aç olan ihtiyacım olduğu için hırsızlık yaptım diyen genç…
Neden hırsızlık yapıyorsun çalışsana diyen muhabire
Sabıkalıyım diye iş vermiyorlar diye lafı yapıştıran genç…..
Aşktan sabıkalı birine kız vermiyor muyuz
Alkollü araç kullanmaktan sabıkalı birine tekrar araba kullanmayı yasak mı ediyoruz…
Arkadaşını dostunu üç kuruşa satanı….?
Karısını kızını aciz görüp gücü yetip el kaldıranı?
Yoksa baklava çalan çocukları mı sabıkalı sayıyoruz dışlıyoruz evet çalsınlar demiyoruz teşvikte etmiyoruz ama hani o adı temiz kağıdı olan savcılık belgesi varya…
İşte onunla hiç çıkmayacak bir biçimde insanları kirletiyoruz…
Hukuk devletiyiz vesselam lakin hukukun ve adaletin bile terazisi bozukken yargılama süreci suçun karşılığı olan cezadan daha uzun süre olduğu ülkemizde ….maalesef şu bir gerçek ;
Kayıt altına alınan bir suç unsurunun kişiye ileride ne gibi zorluklar çıkartacağı hayatını nasıl idame ettireceği konusunda susuyoruz…
Siz işveren olsanız cinayetten hapis yatmış birini yanınız da çalıştırır mısınız dese biri bir çoğumuz hayır der değil mi ?
Peki hırsızlıktan yatanı…?
Gasp,yaralama….?
Boşuna yatırmayın o insanları orada ASIN GİTSİN çıkınca aynen devamı gelecek çünkü hiç endişeniz olmasın….
Sokak hayvanlarını koruma derneği biraz sokak insanlarını koruma altına alsanız diyorum hani insan ya o bakımdan…

A.B.2012