GAZİANTEP HAKİMİYET GAZETESİ-05.KASIM-2012
Ahmet AYAZ
.........................................................................
Ertuğrul Karakoç Hocamla aramız basbayağı iyidir, son yayınlanan şiir kitabımın da kapak yazısı kendisinin kalemindendir.Bugünlerde beni Adana’ya bekliyor inşallah nasip olur da gideriz. Rahmetli Abdurrahim Karakoç ise 30 Ağustos 2007 tarihinde Vakit Gazetesinde “Doğduğum Gündenberi”adlı şiir kitabımın tanıtımını yapmıştı. Bahaettin Karakoç’un eşi vefat etti kendisini her bayramda aramayı ihmal etmem. Çok değerli Gönül dostum Şair –Yayıncı- Av. Abdulhadi Bay Kardeşime ricada bulunmuştum. Beni Kahramanmaraş’a götürmesi için.
02 Kasım 2012 günü saat 13.30 da telefonum çaldı, baktım ki Abdulhadi Bay Dostum. Bir dolmuşa atlayıp bürosuna gelmemi istedi. Dediği gibi bir dolmuşa atlayıp bürosuna yetiştim. Tuttuk Kahramanmaraş’ın yolunu. Evine ulaştığımızda Dr. Mehmet Akif Şahin, Yasin Mortaş gibi sanatsever şair dostları vardı. Sohbet arasında Abdulhadi Bay, Bahaettin Karakoç’a sordu. “Sizin serbest tarzda şiir yazdığınızı biliyorum. Hece de yazıyor musunuz?” Deyince, “Ben serbest tarzda başladım ama, hecede yazıyorum. “ Dedi. Fakat günümüzün serbestçilerini okuyor musunuz? Onlar hakkında ne dersiniz” dediğinde de, yüz hatları birden bire değişti. Ve dedi ki “Serbest şiir dedikleri şiirden başka her şeye benzer, serbest yazsınlar da, serbesti Arif Nihat Asya gibi yazsınlar. Yazdıkları nesir yazıya da benzemiyor” diye cevap verdi. Abdulhadi Bay “Sizinle şiir hakkında bir söyleşi yapmak istiyoruz. Bu gelişimiz sadece sizi görmekti, Bir başka zamana kalsın” dediğinde de “Sizin gibi dostlara her zaman kapım açıktır. Zamanımın müsait olduğunda her zaman, siz ve sizin gibi sevenlerimi beklerim” şeklinde cevap verdi.
Bahaettin Karakoç Ustamız, bizimle vedalaşmadan önce, biz kendisine KUMRU DERGİSİ’nin son sayılarından hediye ettik, kendisi de bize, Ramazan Avcının yazdığı, 276 sayfalık “TÜRK ŞİİRİNİN BEYAZ KARTALI BAHAETTİN KARAKOÇ” adlı kitabını ve içinde kendi şiirleri olan, 130 sayfalık “BEN SENİN YUSUF’UN OLMUŞUM” adlı şiir kitabını imzaladı. Böylece Bahaettin Karakoç’un ziyaretini tamamlamış olduk. Şimdi ben aşağıya bize imzalamış ve bu şiir kitabına adını verdiği şiirini aşağıya alıyorum.

BEN SENİN YUSUF’UN OLMUŞUM
…
Hava-kara-deniz, öyle bir üçgen kurmuşum
Ve üçgenin merkezine kendim oturmuşum
Üzerime bir hüznün kara çadırı çökmüş
Çınar duldada kalan son yaprağı da dökmüş
Enginlere yağmur, yükseklere kar yağıyor
Gecesi - gündüzü yok, hep bir karar yağıyor.
…
Bırakmış üzerime sularını savaklar
Çıldırdı-çıldıracak bütün çıplak kavaklar
Denizdeki dalgalar sanki ayran dövüyor
Köpürttükçe suları celâlini övüyor
Gök karnında olanı boşaltıyor aşağı
Kim bulup kaldıracak dolu vurmuş başağı?
…
Yüzmem yok, uçmak bilmem, doğuştan karalıyım
Üçgenin merkezinde seninle çıralıyım
Dolunun düşürdüğü başak benim sevgili,
Beline kuşandığın kuşak benim, sevgili
Ne bir uçakta pilot, ne gemide kaptanım
Aşkınla desenlenen bir özge gülâbdanım.
…
Mevsim umurumda mı, bana hep bir gül bırak
Sormadığın günlerde ne hâldeyim iyi bak
Uzaktan geçen kuşlar konmuyor pencereme
Sensiz bir gün yaşamak en ağır bir cereme
Seni bulduğum yerde kendimi yitiririm
Benden bir çiçek iste, bir bahçe getiririm.
…
Gece gökte ay yoktu, gündüz oldu güneş yok
Ayrılık ateşini katlayacak ateş yok
Kaç gündür görmüyorum sancağını-tuğunu
Gönlüme anlatamam bu ani yokluğunu
Enginlere yağmur, yükseklere kar yağıyor
Zaman yüreğime deli acılar sağıyor.
…
Ben seni düşünürken birden bir geyik meler
Garip kuşlar uçuşur, develeşir tepeler
Karalar daha kara, kırmızılar da öyle
Bunlar sanrı değilse adını kendin söyle
Türkülerim ıslanır yağmuru eme eme
Kıyısız bir denizde dünya çöker enseme.
…
Havalar o kadar bozdu ki çok üşüyorum
Her zaman, her yerde ülkümle örtüşüyorum
Ben senin Yusuf un olmuşum aşkla bilece
Her yazıtta seni okuyorum hece hece
Ey yiğit yüreğimin en mukaddes cevşeni,
Yılanlı kuyulardan artık çek çıkar beni! ...

Bahaettin KARAKOÇ