Beni almadan gitmezdi ezgiler,

Bursa’ DA SİREN SESLERİ,

kırmızısı alarmda şehrimin,
yangın yerinden beter yüreğim,
çekip gitmezdi bana uğramadan ilham perileri...

Ufukta bembeyaz bir yelkenli,
göz kırpıyor bir yıldız,
bakışları nemli.

Uludağ’ın eteklerine mevsimsiz baharlar vurmuş,
Yüreğimdeki tellerde ,
asılı kaldı düşlerim...

Oysa ki, uyanmasaydım,
pembe bir teleferikte ,
sarıalanda kahvemi içecektim..

Benim dışımda yaşanan,
garip bir kasım gecesi...
Yazdan kalma ılık bir esinti,
fötr şapkasını takmış zengin bir dilenci,
smokiniyle çömelmiş önünde kareli mendili...
Şık bir lokantada
üstü başı paramparça derbeder serseri.

KADEH TOKUŞTURUYOR,
karşısında sızmış SİYAH SAÇLI DİLBERİ...
dudaklarında
sarhoş bir kırmızı,
yanaklarında sevdalı bir pudra,
ayaklarında bir dosttan,
tek seferliğine ödünç alınmış gibi duran,
siyah rugan kundura...

Roller değişmiş,

rüzgarlara ne oldu böyle,
beni almadan gitmezdi...

Vagonlar yer değiştirmiş,
garlar bombalanmış,
bütün duraklarda grev var,
yüreğimdeki tutsak yollarda.

Beni almadan gitmezdi ,
aşka dair ,
son desibel çalınan şuh notalar...

NELER OLUYOR?
-------------------------