Bir deli,bir deriyi sürükler derdi babam..Anlamı:Sen sorumluluk üstlenebileceğini
hissediyorsan eğer-ki birey olmak da,hukuki anlamda mümeyyiz olmak da tam o
noktada başlar ya aslında..-yapabileceğin bir şeyler de vardır elbet anlamındaydı..
Zor gelmezdi insana o zaman sorumlulukları ve onların altında yıkılmazdı..
Böyle yetiştim ben…Böylece de,varlık alemine gelişimi tesadüf olarak görmedim asla.
(Oysa babam ateistti..Belki bu noktayı işaret te etmemişti..)Lakin,aynada kendime
baktığımda ve fark ettiğimde oradaki kendimi..Her şeyin bir anlamı olması gerektiğinin
ayırdına vardım.İyi ki vardım..İyi ki var olmuştum..İyi ki de bunun farkındaydım..
Tesadüfen burada olduğuma inanmadım asla.Ve tesadüflere de bırakmadım hiçbir şeyi
bu nedenle..Bu nedenle de Allaha vereceğim hesap kadar,insanlara vereceğim
hesabı da düşündüm.Ama en önce,kendime vereceğim hesap kadardı attığım adımlar....
Yaşam bir tohumla başlar sonuçta..Ve o tohum da nüvesinde ne varsa o olur..
Kim istemez salkım söğüt olmayı..Ki herkes de gölgelensin altında..
Lakin,baharda bir papatya nasıl da kolayca açar .Bakarsın pencerenden ,bir günde
yeşil cümbüşü..Sonra ,güneşi müjdelerken,bir günde soluverirler,ilk gerçek yaz sıcağında..Böyledir işte..
Yaşam bir oyundur aslında.Günler ve mevsimlerle geçip giden..Sen,hep dünde kalıyorsan ve saatini
ayarlamamışsan zamana..Gün gelip vakit erince,her başlangıç bir sona..Vaah!!dersin ki…
İşte o da yalancı çoban misali..Anlaşılamadığını düşünen herkes şunu da düşünmeli belki..
Ben hiç kendini anlamayı denedim mi???
RC