6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
5088
Okunma

Kitabın ismi: Son Ada
Yazar:Zülfü Livaneli
Sayfa Sayısı: 185
Dili: Türkçe
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Geçtiğimiz günlerde, bir arkadaşımın davetlisi olarak, Didim’e gitmeye karar verdim. İzmir - Didim arası; 2 saat 10 dk. sürüyormuş. Aslında çok uzun bir yol değil ama yalnız giden biri için de yeterli uzunlukta. Yanıma, bir kitap almayı düşündüm. Halen okumakta olduğum kitaplara baktım, şöyle bir:
Tanrılar Okulu : Olmaz. Hem içerik hem de gramaj olarak; ağır bir kitap.
Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer: I ıh! O da olmaz.
O zaman, ne yapmak lazım? Evet, yeni bir kitap almak lazım.
Hemen Remzi Kitabevi’ne gittim. Bakınırken, dikkatimi çekti: Son Ada. Şöyle bir karıştırdım, sayfalarını. Aklım yattı. Hem Zülfü Livaneli hem de küçük bir kitap. Bu olur, dedim ve aldım.
Otobüse biner binmez, önsözünden başladım, okumaya. Yaşar Kemal yazmış, önsözü. Benim takıntılarımı biliyorsunuz? Eser, her yazarı okumaz mı dediniz? Doğru tahmin ettiniz; önsözü okumayı geçtim.
Kitap, bir ada hakkında. Gözlerden uzak, kimselerin bilmediği bir ada. Ada üzerinde yaşayan insanlar, hane numaraları ile tanıyorlar, birbirlerini. Zamanın birinde, çok zengin bir adam alıyor, adayı. Daha sonra da bu ada yaşamını sevecek dostlarının, bir bedel ödemeden, ev yapmalarına izin veriyor. Şehir hayatından, modern yaşamdan sıkılan, kopmak isteyen; 40 haneli bir köy oluşuyor , ada üzerinde.
Ada’nın en eski yerleşenleri ise; martılar. Sürüler halinde yaşıyorlar. Ada halkı ile martılar arasında sessiz bir anlaşma var: Kimse, kimsenin yaşam alanına müdahale etmiyor, girmeye çalışmıyor.
Günler, huzurla akıp, giderken; emekli bir general geliyor, adaya. Zamanında başbakanlık da yapmış, darbeci bir general. Yok etmeye programlanmış bir başkan eskisi. Kenan Evren diyorsunuz, hemen. Olabilir de olmayabilir de... Çünkü okudukça anlıyorsunuz ki; benzeri karakterlerden çok fazla var, günlük hayatımızın içinde.
Generalin gelişi ile hayat; alt üst oluyor, adada.
Neler olduğunu anlatırsam; kitabı anlatmış olacağım için susuyorum!
İki tip insan işlenmiş: Susanlar ve Direnenler. Direnen; bir kişi aslında. Konuyu anlatan ada sakini ise; susanlardan.
Livaneli kitaplarının bir özelliği vardır; bana göre: Yazar, iletmek istediği mesaj ya da mesajlara uygun seçer, konularını ve karakterlerini. En heyecanla, sürüklenerek okuduğunuz kitabını bitirdiğinizde fark edersiniz, konu arasına sıkışmış düşüncelerini. Seranad gibi... O kitabı, bu sayfalarda, işlemiştim. Düşündüğümün, yarısı kadar bile değildi sizlerle paylaştıklarım. Kendime saklamaya karar vermiştim, pek çok düşüncemi. Livaneli, böyle bir yazardır; benim için.
Son Ada, alegorik bir eser. Bir örnek vermek gerekirse; Oya Baydar’ın Çöplüğün Generali gibi. Hayali bir ülkede geçiyor olmasına rağmen, içinde yaşadığınız yer gibi...
Edebi bir roman okuyacağınızı düşünmeyin, değil. Çok basit bir dille anlatılmış, olaylar. Çünkü; olaylar da basit... Basit ama değil...
Tam bir sistem kitabı. Çok da güncel: Nifak sok, böl, parçala, yok et... Nasıl, tanıdık değil mi?
Okuyun, derim ama karar; sizin. Herzamanki gibi...
Eğer ki Okuyacağım derseniz; bakkalın oğluna dikkat edin. O sessiz, suskun ve sakin delikanlı; en önemli karakter, bana göre...
Eser Akpınar
26.10.2012
Güzelbahçe