Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Ali Sevimli
Ali Sevimli

Ayrılık sevmektir.

Yorum

Ayrılık sevmektir.

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

3360

Okunma

Okuduğunuz yazı 26.10.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Ayrılık sevmektir.

Ayrılık sevmektir.

Alnıma çakılan son çiviydi, sihrine çekilmiş ruhumun azada düştüğü anda dökülen gözyaşım. Çekilen bıçkın sevdanın sessizlik bahçesine hayali atılmasıyla başlamıştı hikâyesi bu kahpe tezgâhın. Dili şeytan hâkimiyetin kölesi bedeninde nefes almıştı akılsız ellerim. Billur bir nağmeyi sürçmüştü her anına, yaşarken bilmedin ne kördü acemi bedenin.

Sabahın boşluklarında korkusuz kaldığım şafakları sana buğulamıştı gökyüzü adın güneşti dimağımın tekil öznesinde. Aramak eylemine kaç kez düştü ayaklarım, çocuk ruhunun çırpınışlı telaşında çığlık çığlık yalvarmaktı sana dönüşlerim. Bilmedin ham bir kader nasıl silinirdi en baştan körü körüne kalıp yönsüzlüğün içinde. Sen hangi yana baksan ben bir kaygının içinde yol açardım düşlerine, su yürürdü, yel yürürdü bir arsız dilin yürümezdi inadının soysuzluk nakaratında. Saflıkla gel desem de, gitmeyi ezberlemişti sevilmeyişin. Sevmeyişin özürsüzdü her dem. Uzun sarsıntılar alırdı senin gidişlerinin boşluğunu, yerle bir olurdu dünya dediğim hapishane ölürdü içimde sen bildiğim sevincim. Sonrası yok çekildim kusursuz bir bedduanın içine ölmeni diledim güzelliğince ölmeni.

Şimdi sokakların kıyılarında yol alan geçmişime sığındım, katilime sevdalıyım secdesiz bir duanın tekbirinde ölen benim, sana can olmak isterken. Düştüm ve yenildim kabulümdür, yaşımca bir utançtır şimdi büyüttüğüm. Umursamıyorum bataklığında kalan seni, tanrısız inancında benden daha umut fakirisin biliyorum.

Aynı sözcüklerin karanlığında kıskıvrak yakalanmışız öfkeye, dalgalar halinde bizi eriten bir sağanaktır bu durmaksızın yağan. Yemindir yazımın gizlisinde tuttuğum, bilmesin ne aydınlığında sabahın ne perdesinde akşamın ötesine bakanlar Tercümesi olmayan ayrılıklardır sevdanın bitişini yazan sözlerin gerçek anlatısı.

Yoruldum seni hayatımın en önemli hikâyesi yapma savaşında. Acımasız yanlarınla geldin vurmak için beklemedin iyileşmesini yaralarımın. Uçsuz bir uçurum kıyısında insan oldum ben.. Ne bu yitirmek telaşına düşmek, kolay kalmak duyguların mantık yalakalığında bir sürü kelimeyi pervasızca harcamak, değer mi?


Soyun akıbeti belli geleceğini kalmasın sorularım cevapsız. Her sözün kurşun beni senden koparandı. Sen bana kötü bir cümlenin içinden seçtiğin en sesli kelimeyle seslen, bilesin ki ben sana aynı cümlenin en “sürtük” kelimesiyle sesleneceğim. Savaşsa bu en son kaybeden sendin…

İnsan sevdiğini bilmiyorsa sevildiğini bilmeli…Koyusunda bir günün şeffaflığına bıraktım seni buram buram unutkanlıkla.

Şimdi git ve bir daha gitme…

AsevimLİ

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ayrılık sevmektir. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ayrılık sevmektir. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ayrılık sevmektir. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Şükran AY
Şükran AY, @sukranay
27.10.2012 18:01:13



Sözler ah sözler...karşımızdakine sarf ettiğimiz uçurumlar doğuran sözler...


Her zamanki kaleminizin yetkinliğinde çok güzeldi Ali Bey.Lirizmin doruklarında hüznü nefeslensek de yaşayan, kanlı, canlı bir eserdi.



izninizle bugün okuduğum çok beğendiğim bir hikayeyi paylaşmak isterim.İkili ilişkilerde dilin önemine dair harikulade bir anlatı.

Varolsun gönül emeğiniz.Her dem saygılarımla. Hayırlı Bayramlar.


****




Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırla
r?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?” diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”


Kalimera.
Kalimera., @kalimera-
27.10.2012 01:21:39
.......şahane bir mensur şiir tadında deneme.

bu işi çok iyi biliyorsun sevgili arkadaşım.

Okumaktan büyük keyif aldığımı belirteyim. KUTLARIM.
Meryem Ateş
Meryem Ateş, @meryemates
27.10.2012 00:02:47
''Uçsuz bir uçurum kıyısında insan oldum ben..''

İnsan oldun, olduk. Hoş geldin.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL