ELİNE YÜZÜNE BULAŞTIRIRSIN
Mustafa Emmi (Aslan) de Golsuz Üniversitesi(!) müdavimi.Alamancı olmadan önce o yerleşkede koyun,kuzu gütmüşlüğü var.(Golsuz Üniversitesi,i bir başka anlatımızın konusu efendim!)
Mısdiyemmi, Aşağı Mahalle’nin kuzu çobanı.O zamanlar köyde en az iki koyun sürüsü, iki de kuzu sürüsü var.Aşağı Mahalle’nin sürüsü ayrı yayılırdı.Yukarı Mahalle’nin sürüsünü başka bir çoban yayardı.Devrani’nin dediği demlerdi o zamanlar:
.
“Bayırdan iner sürüler
Goyun guzu ne hoş meler
Yalan oldu geçen günler
Yâr yoluma baktı m’ola?”
.
Şimdi köyde Muhtar Ferat’ın bir kuzusu var.Üç kuzu da Ömer Güner (Şıh Ömer) almış.Başka ilaç için arasan bulamazsın.Geçenlerde Ömer’in kuzularını köpekler taciz etmiş.Ömer burnundan soluyordu:”Bir daha o köpekleri bizim orada göreyim vurmazsam adam değilim.”
Haksız da sayılmaz Şıh Ömer.Herkes köpek besleyemez.Besleyen de itine,köpeğine sahip çıkmalı canım...
Bir gün akşam yakını.Güneş elini ayağını çekmiş gidici.Muharem (Taş),Mısdiyemmi’nin yanına geliyor:
”Mısdafa,dedemin guzularından birini vir de yiyek...”diyor.Yanında da bir iki bıçkın...
Mısdıyemmi:
”Muharem,viririm de eline yüzüne bulaştırın...”karşılığını veriyor.Çap Hasan, Muharem’in dedesi.Mısdiyemmi tutuyor Çap Hasan Emmi’nin kuzularından birini veriyor.
Muharem,şemşamer tarlasının içinde kuzuyu kesiyor.Kellesini,sakatatını atıyor.Etini kebaptı,kavurmaydı yiyor bizim kafadarlar.Derisini de Mısdiyemmi’ye veriyorlar.
Mısdiyemmi,ertesi gün deriyi getirip teslim edecek.”Kuzuyu kurt yedi.”diyecek.Geliyor Çap Hasan’ın yanına:
”Hasan Emmi...Senin guzuyu...”derken lafı ağzından alıyor Çap Hasan:
”Mısdafa...Gendini yorma.Bizim zağar (küçük köpek) dün akşam guzunun kellesini getirdi.”diyor.
Çap Hasan Emmi, kuzuyu iki ayaklı kurtların yediğini anlamıştır.