HAYAT TERCİHİMİZ!

Yaşam seçenekler bütünümüzdür. Doğru bir yaşam tarzını biliyor muyuz?
Bazen hayatta öyle bocalarız ki, her şey anlamını yitirir. Neler istedim, neler yaptım, neler kaybettim diye düşünürüz. Kurduğumuz hayaller sonucunda bazen hayal kırıklığına uğrarız. Hayatı manasıyla yaşayamadığımızı anladığımızda, çok şeyleri kaybettiğimizi ve geç kaldığımızı görürüz.

İnsana iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırabilen akıl nimeti bahşedildiği halde acaba ilkesizliğin, ümitsizliğin ve karamsarlığın sebebi ne? Hayat sahnesi bir sınanma yeri olduğuna göre insanın en büyük zaafı nefsi mi? Bu dünyada doğruları yapacak, doğru yolda gidecek akıl nimetini yeterli kullanabiliyor muyuz?

Hayat boyu aklımızdan geçen sorulara doğru cevaplar bulmaya çalışırken bazı şeyleri unutuveririz. Doğru karar neye göre, nasıl olmalı? Aldığımız her karar, attığımız her adım hayat çizgimizi belirleyeceğine göre buradaki düşüncemiz, en iyisini ve en doğrusunu yapmak olmalıdır. Kararlar alırken verileri dış dünyadan ve iç âlemimizden elde ederiz. Yalnız bu veriler bir şeye muhtaçtır. Bu da ilim ve kudret sahibi mutlak olan Allah’a.
Hayat bir tercih aşamasıdır. Yaşam başlangıcı ve sonu belirlenmiş bir yol. Ruh ve madde alışverişinin sahnelendiği yer. İnsan, doğumla ölüm arasında ömür süren bir varlık. Bu dünya çeşitli etkinliklerin sergilendiği bir nevi panayıra benzer. Bu panayırda gezinirken karlı alışverişlerde bulunulmalı. Dünya ahretin tarlası olduğuna göre iyi bir hasat için iyi bir ekim yapılmalı. Yaşamın her anını değerlendirmeli ve seçeneklerimizi çok iyi kullanmalıyız.

Şu yaşanmaya çalışılan hayatta cinsel sapmalar, ekonomik dengesizlikler, inkâr ve isyanlar başını alıp giderken bunları dizginleyen, düzenleyen, ıslah eden İslam inancı, Kur an anlayışı ve ahlakı olacaktır.
Yaşamı anlamlı kılan ruhun maddeye hâkimiyetidir. Sonsuzluk âlemine ulaşmada bilgelik ve derinlik inançlı, amelli bir ömrün sonucu esenlik ve saadettir...

Hayat bir yandan değerleri törpülerken, insanları kirletirken kafalarda, gönüllerde meydana gelen yıkım, milletin sürüklendiği çözülme, dağılma karşısında tüm mesele “Din devlet, vatan, millet, bayrak diyerek” insanlığa rehberlik sevdasını her an gönüllerinde taşıyanların hizmet ve mücadelesinin anlamı büyük olacaktır. Ulaşacakları sonuç ise iç huzur ve iki dünya esenliğidir. Herkes bu hali, bu derdi dert edinmeli insanların derdiyle ilgilenmelidir. İnsanlar üzerine öyle hesaplar, oyunlar yapılırken sorumluluk üslenmeli, ilimden, hikmetten nasiplenilmelidir.

Mutlak varlığın tasarımı olan hayatta bazı şeylerin aslı, ön kabullerimize göre ve değerlendirip gördüklerimizden farlı olabilir. Durumu doğru değerlendirmek, "Resmin bütününü" aslına uygun olarak doğru görebilmek istiyorsak, peşin fikirlerimizden, ön kabullerimizden arınmış olarak, farklı bakış açılarından da görmeye çalışmalıyız. Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışarak, her an ölecekmiş gibi doğru yoldan ayrılmayacak icraatlar yapmalıyız...

Filmlerde, ölümlerde, birçok, şeye ona buna ağlarız, aklımız başımıza geldiğinde de yaptığımız boş işlerimize ve geçen zamana ağlarız. Keşkeler demeden, pişmanlıklar duymadan üzerimize düşen sorumluluğu hayatın her safhasında yerine getirmeliyiz. “Allaha hakkıyla kulluk ve tevekkülü sağlayabiliyor muyuz?”un cevabını aramalıyız…

Bu gün insanı ve insanlığı kurtuluşa, huzura götürecek yüksek ideallerin tanımlandığı yüce kitap Kur’andır. Varlığa, insana, hayata dair tüm her ne varsa ondadır. O’nu anlamak, ondan ilham almak her iki dünya için en büyük sermayemizdir... Hayat yolculuğumuzun sağlıklı, huzurlu olması, dünyevi ve uhrevi kilidin anahtarı için her an kılavuzumuz Kur’an olmalıdır.

“Yaşamımda edindiğim en büyük bilgi şudur: Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, hiç kimse yardım etmez.” Zaman ve fırsatlar elden gitmeden. Umudu, dürüstlüğü ve güveni kaybetmeden, mezarlıktakilerin pişman olduğu şeyler için, dünyadakiler birbirini yemeden,“Sevmek gerek, saymak gerek, akıl gerek, fikir gerek. Doğru nedir bilmek gerek. Ama önce inanmış insan olmak gerek.

“ Nasibin varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibin yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters. (Mevlana)” Her yaşam şekli bir tercihtir. Doğru tercihler mutluluğun anahtarı olacaktır…