5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2410
Okunma

“Sus”
“Ses etme” deyip işaret parmağını dudağına götürdü sanki “Hayat” (işte) ! -Sakla Hüznünü- Ya bu gözümüzden dökülen deliller ne olacak? -Vur deliliğe gitsin, ne olacak!
- Hadi kaderin en mavisine boyun bükelim…
- Hem de sabahları çoktandır görülmemiş “Umudun mavisine”
Dudaklarım yorgun bir düşün bestesini mırıldanırken…
-Bırak yormasın, gecenin kasveti seni! –Hadi gül ama! –Bak yakışmıyor yüzünün düşmesi...-Annenden emdiğim süt kadar helal sana gülüşlerin…
Büyümüşlüğümü bir türlü çeviremiyorum çocukluğumun diline… Hangi dilde büyüdü benim çocukluğum? Oturduğum yerden ürperiyor içim…
-Hadi büyü çocuk!
-İçinin sürgün günlerini unut…
Yol boyu sendelediğim zamanlar geldi aklıma! Cevapsız ağlayışlarla yakalandı gözlerim hep…
-Gel hadi son nefese kadar dinlenelim “Mavinin gölgesinde”
Hadi arzu(halimi) yazalım Hayat (İşte) !
Ben sonbahar saçlı çocuk! Umutlarıma karşılık bulabildiğim yürekler de ağırlığınca kalabilirim…
!
Sen! Sen yüreğini hüzne bulayıp, acıyı yutkunarak, kalbinin en merhamet yanıyla gülebilen Hayat ( İşte) Umudundan bir nefes alıp, dilime bir tutam mavi iliştiriyorum…
…
İçinin arka bahçelerinde sakladığın bu mavinin bir hikâyesi olmalı elbet… Ben çok korkarım bazen maviden… Denize bakarken bile nefesim kesilir!
Sahi seninde korktuğun oluyor mu ?
…
Biliyorum, hayatın itaat et komutlarına inat, bir tebessüm yüzünde hep asılı kalacak…
Doğum Günün Kutlu Olsun Ablam, Namı diyar “Hayat.işte” Yeni yaşın hep mavi olsun, mavi olsun ki mavi kalayım… Hep gül sen “Can Ablam”
Yitikhatıra/RecepGüneş