Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
GÜLDESTE
GÜLDESTE

BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 28. BÖLÜM

Yorum

BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 28. BÖLÜM

11

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1624

Okunma

BANA MUSTAFA KEMAL  ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ     28. BÖLÜM

BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 28. BÖLÜM

" Yazdan kalma bir gün "diye neşeyle gülümsedi Murat. kitaplarını çantasına özenle yerleştirirken bir yandan da telefonla Aysun’a cevap yetiştirmekteydi.

"Tamam ; bulduğum dökümanların birkaç fotokopisini çektiririm."

" Şimdi evden çıkıyorum Kadıköy’e ancak gelirim."

"Haklısın ,görüşmek üzere."

"Görüşmek üzere."

Halide yanındaki arkadaşlarıyla çoktan gelmiş çay bahçesindeki birkaç masayı sandalyeleri ayırmışlardı bile.

Bir süre sonra kalabalık bir grupla Müjdat ’da göründü.Ardından Zeynep ve Aysun’da gelince gençlerin başlayan tatlı sohbetleri adeta tam bir şenliğe dönüştü.

Çaylarını içerlerken Çok sevdikleri Muhsin öğretmen’in katılımıyla ortam daha bir güzel,daha bir anlam kazanmıştı sanki.

Murat:

"Hoş geldiniz sevgili arkadaşlarım ; bugün toplumsal inkilaplarlardan takvim,saat,ölçülerin kabulunu anlatacağız."

Müjdat:

"Başlıyorum..."

" Seni dinliyoruz bay aceleci."

"Osmanlı Devleti’nde kullanılan saat, takvim ve ölçüler, Avrupa devletlerinde kullanılanlardan çok farklıydı. Bu durum, sosyal, ticarî ve resmî ilişkileri güçleştiriyor, bazı karışıklıklara neden oluyordu. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde bu farklılığı önlemek için bazı çalışmalar yapıldı.:ancak yeterli değildi. Cumhuriyetin ilânından sonra bu zorluklan ortadan kaldırmak için çalışmalara başlandı.

"Aysun:

"Devam ediyorum...



Önce 26 Aralık 1925’te çıkarılan bir yasa ile, o zamana kadar kullanılmakta olan, Hicrî ve Rumî takvimlerin yerine Milâdî takvim kabul edildi, 1 Ocak 1926’dan itibaren de kullanılmaya başlandı. Böylece devlet işlerinde karışıklık önlendi. "

Muhsin Öğretmen :

"Sevgili çocuklar; sizlere söylemek istediklerimn daha var..



Takvimdeki bu değişikliğin yanında, alaturka denilen, güneşin batışına göre ayarlanan saat yerine, çağdaş dünyanın kullandığı saat sistemi kabul edildi. Batıdan alınan zaman ölçüsü ile bir gün 24 saate bölünüp, günlük hayat düzene sokuldu. 1928 yılında yapılan bir değişiklikle milletlerarası rakamlar kabul edildi. 1931’de kabul edilen bir kanunla eski ağırlık ve uzunluk ölçüleri değiştirildi. Önceden kullanılan arşın, endaze, okka gibi ölçü birimleri kaldırıldı. Bunların yerine uzunluk ölçüsü olarak metre, ağırlık ölçüsü olarak kilo kabul edildi. Uzunluk ve ağırlık ölçülerinde yapılan bu değişikliklerle ülkede ölçü birliği sağlandı. Bu yeniliklerin yanında millî bayramlar ve tatil günleri de yeniden düzenlendi. 1935’te çıkarılan bir kanunla, cuma günü olan hafta tatili değiştirilip, cumartesi öğleden sonra ve pazar günü hafta tatili olarak kabul edildi.
Zeynep:

"Arkadaşlar ,yaptığım araştırmaları okumak istiyorum.


Eski Uzunluk Ölçüleri”

Çarşı arşını

Daha çok çarşı ve pazarda kullanılırdı. Metre hesabıyla çarşı arşını 68 cm’dir.

Bina ve mimar arşını 75,8 cm’dir. Bu arşının uzunluğunda zamanla değişiklikler oldu. Üçüncü Selim Han abanoz ağacından bir mimar arşını yaptırdı. Bunun ölçü olarak kullanılmasını istedi ve kütüphaneye kaldırttı. Bunun bir tarafı 24 parmağa ve her parmak 10 hat’ta bölündü. Böylelikle bu bölümle basımevinde kullanılan punto büyüklükleri de alınabilecekti. Diğer tarafı sadece 20 eşit parçaya bölündü. Değerli kumaşları bilhassa ipekleri ölçmede endaze kullanılırdı (endaze 65,25 cm’dir). Türkiye’de 26 Mart 1931 tarih ve 1782 sayılı kanunla arşın ölçü birimi kaldırılıp yerine metre sistemi kabul edildi. 1933’ten sonra da arşının bütün çeşitleri tamamen ortadan kaldırılıp metre sistemine geçildi. Zirai mimari, arşın ve endâze ölçü birimlerinin ast ve üst katları aşağıda gösterilmiştir.


1 çarşı arşını = 8 rubu

Endaze

1 endaze = 8 rubu

1 rubu = 2 bedel

Zirai

1 merhale = 2 berid

1 berid (menzil) = 4 fersah

1 fersah = 3 mil

1 mil = 2500 zirai

1 kulaç = 2,5 zirai

Parmak

1 parmak = 12 hat

1 hat = 12 nokta = 0,00263 m

1 nokta = 0,00022 m

1 kulaç = 2,5 zirai =1,895 m (ip boyu, su derinliği, kuyu derinliği vb. için)

1 kara mili = 2500 zirai = 1895 m (kara yolculuğundaki mesafeler için)

1 fersah = 3 mil = 7500 zirai = 5685 m

1 berid (menzil) = 4 fersah = 12 mil = 30900 arşın = 22740 m

1 merhale = 2 berid = 45080 m

1 çarşı arşını = 8 rubu (urup) = 0,680 m (kumaş için)

1 rubu = 2 kirah = 0,085 m

1 kirah = 0,0425 m

1 endaze = 8 rubu (urup) = 0,650 m (artan ipekli fiyatlarına karşılık konulan ölçü birimi)



Müjdat:

" Benim de eklemek istediğim bazı bilgiler var.

Ağırlık ölçü birimi de uzunluk ölçü birimi gibi farklılıklar gösteriyordu. Şimdi kullanılan ağırlık birimi kilogram olup 0 derecede bir desimetreküp suyun ağırlığı olarak tanımlanmış ve Uluslararası Ölçü ve Ağırlık Birliğinden Türkiye’ye bir örnek verilmiştir.1874 yılı iridyumlu platin alaşımından 1928/29 da yapılmış olan 42 no.lu Türkiye milli kilogram prototipinin kullanılmasında gösterilen dikkatsizlik ve özensizlikten dolayı bozulduğunun anlaşılması üzerine 1953 yılında yapılan 54 numaralı prototipi ile değiştirilmiştir.

Aysun:
"Evet


Okka

1 tonilato = 4 çeki

1 çeki = 4 kantar

1 kantar = 44 okka(kıyye)

1 batman = 6 okka(kıyye)

1 okka(kıyye) = 400 dirhem



Halide:

" Bir de ...





Dirhem

Osmanlı Döneminde kullanılan 1 dirhem

1 dirhem = 4 dönük

1 dönük = 4 kırat

1 kırat = 4 bakray

1 bakray = 4 fitil

1 fitil = 2 nekir

1 nekir = 2 kıtmir

1 kıtmir = 2 zerre



Muhsin Öğretmen:

" Günümüz ölçülerine göre karşılaştırırsak bakin ilginç sonuçlar çıkıyor çocuklar...

1 okka (kıyye) = 400 dirhem = 1282,945 gr (1280 gr)

1 batman = 6 kıyye = 7,544 kg

1 kantar = 44 kıyye = 100 ludre = 56,320 kg

1 çeki = 4 kantar = 176 kıyye = 225,798 kg

1 tonilato = 1000 kg = 4 çeki + 1 kantar + 37,4 okka

1 tonilato = 17 kantar + 31 okka + 183 dirhem

1 miskal = 1,5 dirhem = 4,8 gr

1 dirhem = 4 dünük = 3,2 gr

1 dünük = 4 kırat

1 kırat = 4 bakray = 1/24 misgal

1 bakray = 4 fitil

1 fitil = 2 nekir

1 nekir = 2 kıtmir

1 kıtmir = 2 zerre"



Aysun:

"Bu düzenlemelerin önemli sonuçları ise:

Miladi takvimin kullanılmaya başlanması ile ağırlık ve uzunluk ölçü birimlerinde yapılan değişikliklerin hayata geçirilmesi, bir günün 24 saate bölünerek günlük yaşayışın yeniden şekillendirilmesinin sağlandığı modern saat uygulamasına geçilmesi, milli bayramlar ile tatil günlerinin tekrar düzenlenmesi ile uluslar arası ticari ilişkilerin gelişimi açısından oldukça önemli adımlar atılmıştır, takvim, saat ve ölçü birimlerinde yapılan değişikliklerin sonucunda Batı ile yürüttüğümüz ilişkilerde yaşadığımız farklı ölçü birimlerini kullanmaktan kaynaklanan sorunlar da tamamen ortadan kalkmış ve bu sayede en büyük kazancı ülke ekonomimiz elde etmiştir.

Nihal:

" Arkadaşlar ,toplantımız biterken Mustafa Kemal Atatürk’ün bir anısını da ben söylemek istiyorum izin verirseniz ."

" Çok güzel seni dinliyoruz Nihal."

GENELGEYLE DEVRİM OLMAZ

1924 yılının ilkbaharıydı. Erzurum ve Pasinler’de depremde birçok köyün evleri yıkılmıştı. Zarar gören halkla görüşmek için Pasinler’e gelen Atatürk, halkın içinden ihtiyar bir köylüyü çağırdı:
- Depremden çok zarar gördün mü, baba? diye sordu. Atatürk ihtiyarın şüphesini görünce, tekrar sordu:
- Hükümet sana kaç lira verse, zararını karşılayabilirsin? İhtiyar, Kürt şivesiyle:
- Valle Padişah bilir! dedi
Atatürk gülümsedi. Yumuşak bir sesle:
- Baba, Padişah yok; onları siz kaldırmadınız mı? Söyle bakalım zararın ne?
İhtiyar tekrar etti:
- Padişah bilir!...

Bu cevap karşısında kaşları çatılan Atatürk, Kaymakam’a döndü:
- Siz daha devrimi yaymamışsınız! dedi
Bu sırada görevini başarmış insanlara özgü bir ağırbaşlılıkla ortaya atılan tahrirat katibi:

- Köylere genelge yolladık Paşam, dedi. Atatürk’ün fırtınalı yüzü, daha çok karıştı:
- Oğlum, dedi, genelgeyle devrim olamaz!..."



" Çok doğru."

" Evet."

" Murat.

"Haftaya buluşalım diyorum ama...tabii herkesin dersleri,sınavları uygun olursa ."

" Anlaştık."

" Anlaştık."



Arif:

" Mustafa Kemal Atatürk’ün önemli sözlerinden biri de benden."



+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++



Gerçek kurtuluş ancak cehaletin kaldırılmasıyla olur.Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir


MUSTAFA KEMAL ATATÜRK



+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++











NEŞE KIZILYAR



SEVGİLERİMLE

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bana mustafa kemal atatürk ü anlatır mısınız 28. bölüm Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bana mustafa kemal atatürk ü anlatır mısınız 28. bölüm yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BANA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Ü ANLATIR MISINIZ 28. BÖLÜM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
superbaba
superbaba, @superbaba
10.10.2012 14:03:18
Çok iyi bir araştırmacı olmalısınız Neşe Bacım...
Ne kadar güzel araştırmışsınız eski ölçüleri.
Birçoğunu ben daha önce hiç duymamıştım.
Bazıları da benim bildiklerimle isim veya küçük oranda rakam farklılıkları içeriyor.
Kutluyorum değerli çalışmanızı.
Aşiyan01
Aşiyan01, @asiyan01
10.10.2012 09:04:10
CAN DOSTUM SİZİ CANI GÖNÜLDEN KUTLUYORUM ,BU HARİKA ÇALIŞMALARINIZI SEVEREK DUYARAK OKUYORUM,BAŞARINIZ DAİM VE SONSUZ OLMASINI DİLERİM....
Mehmet Turgut
Mehmet Turgut, @mehmetturgut
9.10.2012 14:31:02
Eğitici bir yazı dizisi diyorum
Kutlarım
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
8.10.2012 22:04:50
hocam çok güzel yazı dizinizi heyecanla okumaya gayret ediyorum bunun yanında bilmediklerimizide sayenizde öğrenmiş oluyoruz çok sağolun kolay gelsin saygılarımla selamlar
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
8.10.2012 21:13:48
10 puan verdi
Muhteşem bir seri. Sizi yürekten kutluyorum ve tüm içtenliğimle teşekkür ediyorum.
Emeğinize, yüreğinize, kaleminize sağlık. Sevgiler, selamlar.
Not: Geç kaldım, özür dilerim. Geçmiş bölümleri okuyarak, ancak, yetişebildim.
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
8.10.2012 14:03:44
emeğinize sağlık..
pek çok şey öğrendim..
selamlar..
sareyaprak
sareyaprak, @sareyaprak
8.10.2012 12:08:52
Beğenerek takip ediyorum yazı serinizi...anlaşılır,yormayan,okuyanı sıkmayan devrim tarihimizi veAtatürk ' ü sizden okumak inanın çok güzel...dileğim.. yazdıklarınızı gençlerin de okuması...çok kişiye ulaşması....sevgimlesin..
zaralıeren
zaralıeren, @zaralieren
8.10.2012 08:22:31
10 puan verdi
ilgiyle takip ediyorum ne zorlukla bu memleketin temeli atılmış keşke her türk her yaşayan bunların farkında olsa veyahut şöyle bir tarihi kariştirsa

emeğine sağlık selamlarımla
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
8.10.2012 06:58:15
yine güzel anlatımdı canısı harikasın sen
saygım sevgimlesin bitanesi
Kemnur
Kemnur, @kemnur
8.10.2012 06:13:22
ÇOK GÜZEL DETAYLAR.... FOTOĞRAF DA HARİKAYDI, ARŞİVİME TIRTIKLADIM....SAYGILAR
Ahmet Moran
Ahmet Moran, @ahmetmoran
8.10.2012 00:11:02
Sevgili kardeşim, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürkü sizden öğrenmeye devam ediyorum veciz bir şekilde, hep var olunuz değerli kaleminizle beraber.Sevgimle
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL