Puslu Ayna
Farkındalığın farkında değilsek
Misinanın ucuna takılır sıkıntılar
Yuvarlanır gideriz sarhoş misali
Ne yuvarlanıp gittiğimizi fark eder
Ne kaybolan zamanı önemseriz.
Her yaşta yaşlıyız, her yaşta çirkin
Derdimiz; ekmeğimiz, suyumuz,soluduğumuz hava
En önemlimiz, kıymetlimiz, baş tacımız derdimiz(!)
Zaman düşman bize, biz rakibiz zamana
Baş belası neden ki tükenmek bilmez?
Yaş kemale erince mi yol kendini belirler?
Damağımızda kalan leziz bir tatmış gibi
sorgularız, eyvah!
Tren kaçıyor mu ne?
Gönülsüz binilir karşı gelene.
Geçmiş pişmiş aşımız, demli çayımız.
Sorgulamalar geciken misafirimiz(!)
Misafirimiz baş tacımız bilgeliğimiz.
Zamanın tükenmesini neden isteriz?
Nedir amacımız, nereye yetişmektir derdimiz?
Sorgu penceremiz kendine uygun aktarlar arar.
Farklı pencerelerin varlığına yabancıyken,
kaybettiklerimiz birleşmek için adres sorar.
Demli çayımızı şekerleriz bugün.
Emektar pencereye hizmet ederken,
Ağız dolusu gülümseriz puslu aynaya