Bu sabah güzel sözler duymak istiyorum, anlamlı içe işleyen sözler, düşündüren sorgulatan deyimlerle süslenmiş konuşmalar duymak istiyorum. Hemen sonra da unutmak bir daha istesem de hatırlamamak istiyorum. Konuşulanların şekillerini şemaillerini değil içeriklerini unutmaktır niyetim. Hissettirdiklerini değil kabaca kelimeleri, cümleleri, paragrafları unutmak istiyorum bu sabah…

Sevdalı gençlerin gözlerindeki ışıkla yüzümü yıkamak, uzun süredir yağmur yağmadığından bir gözü bulutlarda olanların umuduyla yoğrulmak istiyorum bu sabah. İdealleri uğruna farklı dünyalarda yaşamak zorunda kalan öğretmenin eli olmak, herhangi bir şey için canından vazgeçmeyi göze almış birinin aklında dolanmak istiyorum. Bir ahraz kadar inatçı mimiklerim olsun istiyorum bu sabah, bir kekeme kadar geveze, bir pervane kadar kararlı…

Daha sonra hatırlamayacağım bir sebeple ağız dolusu gülmek, kahkahalar atmak istiyorum bu sabah. Yeşilin tonu, güneşin ısısı yetecek sanki umutlanmama. Denizin kokusu gelmese de burnuma, hayali ile avunmak bile güzel bu sabah.

Yokmuş gibi yapacağım, sorunlar yokmuş gibi, acılar bitmiş gibi…

Kendimi kandıracağım bu sabah; bilinçli olduğundan şişmiş kafamın içindekiler dökülürken dizlerime daha da ağırlaşacak belki yaşamak. Sorumluluklar kaçsın isteteceğim benden, uzak olsun karar alma mekanizmaları. Biraz izin vereceğim beynime müsaadenizle, hakkıdır inanın çok yıprandı son günlerde.

Olmamış gibi davranacağım, hiçbir şey olmamış gibi…

Barıştan dem vuran romanları kucaklayacağım, mavinin değerini anlatan şarkılar söyleyeceğim bu sabah. Dikenlerini umursamadığım bir yeşil bayırdan dostlarla yuvarlanmanın verdiği mutlulukla doyacak karnım. O güzel insanlarla beraber olmanın uhrevi tadı bu nazlı emelde gösterecek kendini, nefes alabilmek için çekilecek sıkıntıların farkında olacağız elbette…

Adını bilmediğim renklerin karmaşasında yürürken sarp patikanın nereye çıkacağından emin adımlarım olacak bu sabah. Dimdik duracağım, umut edeceğim, daha önceki savaşlarda kimlerin kazandığını düşüneceğim. Brecht’i yeniden anlamaya çalışacağım. Genco Erkal kulağımın dibinde yakaracak bildiği tüm savaş karşıtı şiirleri okurken…

Neleri kaybettiğini düşüneceğim yakın zamanda Bosna’nın ve orada yaşananları görmeyen güya modern çağın efendilerinin, uşaklarının…

Halkların değil her zaman saraydakilerin savaşı istediğini hatırlayacağım bu sabah. Bize en çok benzeyenlerin Yunan dostlar olduğunu hatırlayarak, düşmanın ne olduğunu sorgulayacağım, neye karşı olduğumu bilerek.

Savaşa Hayır!

04.10.12

Nadir