2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
513
Okunma
q
w
x
.
.
.
a e ı i o ö u ü
b c ç d f g ğ h j k l m n p r s ş t v y z
Bitti. On yıldır kullandığım şiir müsvedlerimin % 90’u bitti. Şimdi bekle ilham gelsin de şiir yaz. Aslında güzel de oldu. %10 bana bir üç ay daha yeter. Sonrası bitti işte. Eski heyecan kalmadı şiir üstüne. Antoloji com’da başladığım şiir çalışmalarım Edebiyat defterinde sona ulaşmak üzre. Altı üstü 150 küsür şiir. Bu şiirlerin kaçı kalburdan geçer, kaçı ince elekten geçer bilmem. Kaç kişi okudu toplamda şiirlerimi, belki ikibin, belki beşbin, hadi onbin olsun bu sayı. Bu onbinden yüz kişi çıkar mı acep beni anlayan, ne anlatmak istediği bilen veya öğrenen. Bu yüz kişiden kaçı benimle aynı fikirde buluşur ve bu yüz kişiden kaç kişiyle dost olabilirsin. On yıllık şiir macerasında on kişi sayamıyorum ustamdır üstadımdır diye.. İsim zikretmeye gerek var mı? O on kişiyle aramızda geçen hakkın hukukun mizanda bana yansıması nasıl olacak peki? İpin ucunu kaçırdığımız zamanlar, urganı boynumuza geçirdiğimiz günler, gönül yapmak niyetiyle gönül kırdığımız anların hesabı nasıl verilebilir ki… Hiciv türü şiirlerle kaç kişinin gönlünü yaraladım, dava hususunda kaç kişiye davamı doğruca eğip bükmeden anlatabildim?
Birlikteliklerden, şair yazar derneklerinden, gruplaşmalardan devamlı uzak durdum. Bunu bir ölçüde başardım da sayılır. Fakat her başarının ardında bir şekilde etiketlenmiştik farkına varmadan. Şucuyduk, bucuyduk, kimine öcü, kimine nurcuyduk. Şiirlerimi okuyan kaç kişi Allah razı olsun demiş olabilir? Ve ya demiş midir? Ve ya bu demesi şiir ile işlediğim kusurları, günahları örtebilir mi, yok edebilir mi? Allah akibetimizi hayırla sonuçlandırsın inşallah.
Bu süre zarfında hafızamda kalan ve Ekrem Can diye hitap edip devamlı gönlüme yer edinen bir ustayı uğurladık ahirete. Üstad Karakoç gitti geçenlerde, adını çok duyduğum ama hiç dinlemediğim Bozkırın Tezenesi denilen Neşet Ertaş göçtü yakın zamanda. Ve şimdi hafızamda kalan ve daha ölüm haberini almadığım bir üstad da hayli kemale eren yaşıyla beni düşündürüyor. Gelen gidiyor, gelen gidiyor, gelen gidiyor…Bir yüzyılda on kalemden belki beşi gelecek asra veya asırlara kalıyor. Ben de o kaliteli kumaş yok ama yine de bu derdi çekmek güzel.
On yıldır nefsimle hep çakıştım. Kimi o bana çaktı, kimi ben ona. Şimdi iki ağır yaralı gezer içimde. Gelecekten umudu olan kazanacak bu savaşı. Kimi yendim kibrimi, kimi kibrim beni vahşileştirdi. Çoğu zaman gizli kibrin cahillikten kalan yanımı ele geçirip o yanımı har vurup harman savurduğunu hissettikçe üzüldüm. Kimi asıl hastalığımın gizli kibir olduğunu fark etmenin doğru yolda olduğumu göstermesi açısından sevindim.
Gelecek asra kalır dediğim belki iki belki üç kalemin yazdıklarını gelecek asırda yaşadığımı düşünüp okumuşluğum çok oldu. Kendimce kalemin hakkını veremedim. İş te bu şiir oldu dediğim bir şiirim hiç olmadı. Hepsi biraz eksikti, biraz havaiydi. Nereye gideceğini bilmeyen bir gemi gibi dalgaların uyguladığı işkenceyle hırpalanmaya devam mı, tamam mı? En iyisi orta yol değil mi? Ne tamam, ne devam. Allah bilir.