Şu 1: Sigara içerken maruz kaldığım zararlı etki, sigarayı yakarken soluduğum çakmak gazıyla neredeyse eşdeğer.

Şu 2: Çakmak gazı demişken geçen gün oturdum yaklaşık 30 küsür çakmağa gaz bastım teker teker. Gaz basmayı hep eğlenceli bir aktivite olarak görmüştüm yıllarca. Çocukken falan etrafta gaz basılmaya muhtaç çakmak aramışımdır sürekli. Fakat bu zevk sadece 1-2 çakmakla sınırlıymış zira fazlası bildiğin işkenceye dönüşüyor. Kiminin afedersin götü atıyor dolum esnasında, kimininki içine kaçıyor. Bir de tek kullanımlık çakmaklar var. Onlara gaz pompalamayı denemeyin sakın. Gaz ziyanlığı oluyor. Hayır madem buna gaz basılmıyor niye orasına burasına delik açıyorsun değil mi ? Fuzuli işler hep.

Şu 3: Buzdolapları ve fırınlar gibi bilimum beyaz eşyaya yapışan mıknanduzlu şeylere ‘magnet’ deniyormuş. Bugün öğrendim. Kavramsal bağıntıyı siz kurarsınız artık.

Şu 4: Bu gece yıldız gördüm bi’ tane. Acayip sevindim. Ayrıca havada asılı duran elma şekerimsi olguların bulut mu yoksa fabrika dumanı mı olduğunu düşünmek, insan yanımı zedeliyor okur. Geceleri bile lacivert değil buranın, ‘sıçtım siyahı’.

Şu da 5: Geçenlerde hemen aşağıdaki iddaa bayisinin duvarına sırtımı vermiş sigara içerken bayiden çıkan kambur ve yaşlı bir adam karşımda dikilip konuşmaya başladı. Yaşlıdan ziyade yorgun ve bitkin bir hali vardı. Benim söyleyeceklerim gram umrumda değildi sanki. Çünkü beni dinlemiyordu, söyleyeceklerimi önceden biliyor gibiydi. Dedi ki: ‘’Sigarayı bırak. Her insanın hayalleri vardır şu hayatta. Hayallerinin peşinden git. Sigara adamı yarı yolda bırakır. Vaktini değerlendir’’. Sonra da döndü arkasını gitti. O yaştaki bir adamın, insanın hayalleriyle ilgili konuşmasını hayretle ve defalarca yineledim kafamda. O adamın ‘40 yıl sonraki ben’ olması ihtimalinden korktum. Arkasından bakarken sol eline sardığı ve içinde yaklaşık 5-6 paket sigara bulunan bez parçasını farkettim.

H. Barış Beledin
cellde.tumblr.com